Freitag, 28. März 2025

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti

 

  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Denizli’de hutbe irad etti

 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Denizli’de yapımı tamamlanan ve açılışı bugün yapılan Şükrü-Fatma Zeybekçi Camii’nde hutbe irad etti, ardından Cuma namazını kıldırdı.

Aziz Kardeşlerim!

Ömrümüzden bir Ramazan-ı şerif daha geçmek üzere. Bu akşam kılacağımız son teravih namazımız ve yarın tutacağımız son orucumuzla bu kutlu mevsimi uğurlayacağız inşallah. Cenab-ı Hak, bizleri; Kur’an’la hayat bulan, namazla kötülüklerden korunan, oruçla takvaya eren, zekat, sadaka ve fitrelerle malını ve nefsini temizleyen bahtiyar kullarından eylesin.

Aziz Kardeşlerim!

Ramazan, Allah’ın razı olduğu bir hayatın nasıl olması gerektiğini öğretmek için bizleri her yıl adeta bir eğitime almaktadır. Ramazan ayı böyle bir mekteptir. Bu ay Müslümanların diğer 11 ayını da besleyecek Ramazan mektebidir. Bu güzide mektepte bir ay boyunca, iyi bir insan, samimi bir Müslüman olmayı öğrenmeye çalıştık. Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’i okuduk. Onu anlama çalıştık, onun mesajlarını yaşamaya gayret ettik. Ramazan’dan sonra da her alanda Kur’an-ı Kerim ile kurduğumuz bu güçlü bağımızı hep birlikte korumaya çalışalım Hayatımıza onun bereketini taşımaya devam edelim. 

Ramazan, bizleri bir ay boyunca camilerimizde ailece; çocuğumuzla, gencimizle, kadınımızla, erkeğimizle, yetişkinlerimizle, yaşlılarımızla bir araya getirmektedir. Şu güzelliğe bakar mısınız? Ne muhteşem bir ay. Beş vakit namazımızın yanında eda ettiğimiz teravihlerde huşu içinde omuz omuza Rabbimizin divanına durduk. Dualarla, salavatlarla kalplerimizi sükunete erdirdik. Ancak kulluğumuz, sadece bir güne ya da bir aya mahsus değildir. Bunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Yüce Rabbimiz, “Ölüm sana ulaşıncaya kadar Rabbine ibadet et.” buyurarak, son nefesimize kadar bizleri ömür boyu kulluğa davet etmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) ise, “Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır.” buyurarak, ibadetlerimizi hayatın her anına aktarmamız gerektiğini hatırlatmaktadır. O halde, Ramazan’da kazandığımız ibadet alışkanlıklarımızı yıl boyunca da çocuklarımızla, gençlerimizle birlikte devam ettirelim. Çocuklarımıza cami adabını da öğreterek ailece camilere ve cemaatle namazlara devam edelim. Dünya meşgalesi bize ölüm gerçeğini, Müslümanlığımızı unutturmasın, gerçek hayatın ahiret hayatı olduğu hakikatini bize unutturmasın

Ramazan mektebinde, tuttuğumuz oruçlarla iradelerimizi güçlendirdik, sabırlı olmaya çalıştık. Yüce Rabbimiz, “Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.” buyurarak bizleri ibadette de, musibette de sabırlı olmaya, iyiliklere devam etme, hayır hasenata ve namazlarımıza devam etme konusunda da sabırla hareket etmeye devam ediyor. Musibetlere karşı sabır ne kadar tavsiye ediliyorsa, iyiliklere, güzelliklere, hayır hasenata, ibadetlere devam etme konusunda da sabır o kadar önemli.

Aziz Kardeşlerim!

Ramazan ayında kuşandığımız sabrı; evimize, okulumuza ve iş hayatımıza, çarşımıza, pazarımıza ve gerekirse trafikteki davranışlarımıza yansıtmaya özen gösterelim. Kıldığımız namazımız, tuttuğumuz oruçlarımız daha iyi insan, daha iyi Müslüman olabilmek için. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de; “Namaz insanı bütün kötülüklerden alıkoyar.” buyurmaktadır. Kıldığımız namaz bizi bütün kötülüklerden alıkoymalı. Peygamber Efendimiz (s.a.s.); “Oruç kalkandır.” buyurmaktadır. Tuttuğumuz oruç bizi bütün kötülüklere karşı korumalı ve o edindiğimiz alışkanlık diğer 11 ayıda beslemeli. İşte İslam’ın güzelliği burada. İslam diyor ki; “Biz insanı en güzel bir suretle yarattık.” ve istiyor ki, Allah’ın yarattığı o güzel halimizi ömrümüz boyunca devam ettirelim. Bunu ibadetlere sığınarak, kötülüklerden uzak kalarak, hayır hasenata sarılarak o güzelliğimizi, o ahsen-i takvim özelliğimizi ömrümüz boyunca muhafaza etmemiz için Allahu Teala bizlere ibadeti emretmiştir. İşte onun için birbirimize, ailemize, akrabalarımıza, komşularımıza karşı kin ve nefretle değil, sağduyu ve aklıselimle hareket etmeli. Kalp kırmayalım, gönül incitmeyelim.

Kardeşlerim!

İyilik ayı olan Ramazan’da, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, “Her iyilik bir sadakadır.” düsturuyla hareket ettik elhamdülillah. Öyle ki iyilik yapmak, sadaka vermek o kadar kolay ki… Peygamber Efendimiz (s.a.s.) maddi imkanınız yoksa kardeşlerinizin yüzüne gülümsemeniz, gülümseyerek bakmanız bir sadakadır buyuruyor. Ramazan ayı boyunca anne babamıza, eşimize ve çocuklarımıza sevgi ve muhabbetimizi göstermek, akraba ve komşularımızın haklarını gözetmek, yetim ve öksüzlerin gönüllerine dokunmak suretiyle iyilik yolunun yolcusu olmaya çalıştık. Cenab-ı Hakk’ın rızasını gözeterek zekât ve sadakalarımızı ihtiyaç sahipleriyle buluşturduk. Bunlarla birlikte maddi ve manevi imkanlarımızla başta siyonist işgalcilerin bombardımanlarına maruz kalan Gazzeli/Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere yeryüzündeki mazlumların gönüllerinde bir umut, yüzlerinde tebessüm olmaya gayret gösterdik hayrılarımızla, hasenatımızla, zekatlarımızla, fitrelerimizle. Onları zalimlerin insafına terk etmeyeceğimizi ülke olarak, millet olarak bir kez daha yineledik. Allah milletimize, devletimize zeval vermesin. Her zaman mazlumun yanında, zalimin karşısında olan Peygamber ocağı şanlı ordumuzu; karada, havada, denizde her zaman ve her yerde muzaffer eylesin inşallah. O halde, Ramazan ayında elde ettiğimiz bu güzel hasletleri hayatımızın her anına ve her alanına aktaralım. İyi bir insan olmaya, yeryüzünde iyiliği yaymaya, her daim zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almaya devam edelim. İyiliğin dönüştürücü bir gücünün olduğunu, dünyanın ancak iyilerle ve iyilikle dönüşeceğini asla unutmayalım. 

Kardeşlerim!

Hutbemi bitirirken önemli bir hususu hatırlatmak istiyorum. Bugünden itibaren birçoğumuz, başta anne ve babamız, akraba ve dostlarımız olmak üzere sevdiklerimizle birlikte Ramazan Bayramı’nı idrak etmek için yola çıkacağız. Araç sürücülerini ve özellikle son yıllarda hızla artan motosiklet kullanıcısı kardeşlerimizi; sevinç günlerine hüzün gölgesi düşürmemek için trafikte sabırlı, anlayışlı ve dikkatli olmaya; birbirimizin hak ve hukukuna saygı göstermeye davet ediyorum.

Bu vesileyle önümüzdeki Pazar günü idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı’nı şimdiden tebrik ediyorum. Başta Gazze olmak üzere zalimlerin zulmü altında inim inleyen bütün din kardeşlerimizin özgürlüklerine kavuşmalarını, Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşması için bütün Müslümanların güçlerini birleştirmelerini nasip etmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.