Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Konferans Salonu'nda düzenlenen "Fıtratın Korunması ve Aile" temalı  "7. Aile Forumu"na katıldı.

"Fıtrat, özü itibariyle saf ve temiz kalmayı ifade eder"

Başkan Erbaş, burada yaptığı hitabında, insanın, Allah'ı bilme ve yaratılış gayesini idrak etme istidadıyla yaratıldığını belirtti. İnsanın, İslamiyeti kabul etme fıtratına hazır bir şekilde yaratıldığını dile getiren Başkan Erbaş, "Fıtrat, özü itibariyle saf ve temiz kalmayı, bozulmamışlığı ifade eder. Ne var ki zaman zaman aile, toplum, çevre gibi unsurların etkisiyle insan; yaratılışına ve varoluş gayesine aykırı tutum ve davranışlar sergileyebilmektedir. Fıtratın muhafaza edilmesi noktasında aileye düşen görevler ve özellikle bir rol model olarak ebeveynin çocuğun yetişmesindeki rolü üzerine iyi düşünülmesi gerekir." dedi.

"Aile toplumsal hayatın devamlılığı hususunda alternatifi olmayan bir kurumdur"

Çocukların kimlik ve kişilik oluşumunda aile kurumunun belirleyici bir unsur olduğunu vurgulayan Başkan Erbaş, "Aile, değerler ekseninde yaşanacak bir toplumsal hayatın devamlılığı hususunda alternatifi olmayan bir kurumdur. Bireyin toplum ile ilk teması, içinde doğduğu ailesi aracılığı ile başlamaktadır." ifadesini kullandı.

"Aile toplumsal huzurun temel kaynağıdır"

Dünyaya gelen her insanın ilk eğitimini aile içerisinde aldığını aktaran Başkan Erbaş, insanların biyolojik, psikolojik ve sosyolojik gelişiminin aile kurumunda tamamlandığına dikkati çekerek, "İnsani, ahlaki ve dini değerlerini burada öğrenip özümsemektedir. Bu açıdan aile; fıtratı korumanın, sağlıklı sosyalleşmenin ve nesli devam ettirebilmenin en sağlam zemini, bireysel ve toplumsal huzurun temel kaynağıdır." diye konuştu.

"Genetik alanda yaşanan değişmeler, insanın hayata bakışını derinden etkilemektedir"

Başkan Erbaş, zaman zaman siyasal, finansal ve kültürel emperyalizmin başta aile kurumu olmak üzere önüne çıkan tüm değerleri altüst ettiğini işaret ederek, "Özellikle son yüzyılda genetik alanda yaşanan ve varlığın tabiatını değiştirecek boyuta ulaşan gelişmeler insanın varlığa ve hayata bakışını derinden etkilemektedir. Fıtratla barışık olmayan bu yaklaşım başta insanın kendisi olmak üzere tabiatın doğal seyrini bizzat insan tarafından müdahaleye açık hale getirmektedir." şeklinde konuştu.

"Fıtratın tahrip edilmesi; hakikatin, hukukun ve ahlakın tahrip edilmesidir."

Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gelinen noktada insanlık; cinsiyeti toplumsal bir problem olarak gören ve cinslerden birini diğerine benzeterek ya da insan fıtratına tamamen savaş açarak cinsiyetsiz bir toplum oluşturma çabası içine giren sapkın bir anlayışla karşıyadır. Cinsiyetsizliği teşvik edici her faaliyeti destekleyerek gerçekte aileyi hedef alan bu anlayış insanlığın istikbalini tehdit eder bir boyuta ulaşmıştır. Bilinmelidir ki fıtratın tahrip edilmesi, hakikatin, hukukun ve ahlakın tahrip edilmesidir."

"Güzel ahlakı muhafaza etmek herkes için en temel insani sorumluluktur"

Aile kurumuna gerçekleştirilen saldırılara karşı, Diyanet İşleri Başkanlığının çok sayıda projesi ve yayınları olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, "Dolayısıyla fıtrata dair bu dejenerasyon karşısında sessiz ve duyarsız kalan toplumların felakete sürüklenmesi kaçınılmazdır. Bu sebeple bireysel ve toplumsal hayatın denge ve huzuruna kasteden teşebbüslerin farkında olmak. Onlara karşı hakikati savunmak. Fıtratı ve güzel ahlakı muhafaza etmek herkes için en temel insani sorumluluktur." kaydetti.

Programa, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Dr. Hafiz Osman Şahin, Rehberlik ve Teftiş Başkanı Dr. Hasan Güçlü, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan ile Ankara İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar da katıldı.