Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Mekke’de A Haber’in konuğu oldu.

Haccın büyük bir organizasyon olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Türkiye büyük, büyük bir ülkeyiz. Ülkemizin büyüklüğüne yakışır bir şekilde hac organizasyonumuzu da en eksiksiz bir şekilde yapmaya gayret ediyoruz.” dedi.

85 bin hacı adayına 4 bin civarında görevliyle hizmet etmeye gayret gösterdiklerini belirten Başkan Erbaş, hacı adaylarının yüzde 51,5’i kadınlardan, yüzde 48,5’inin de erkeklerden oluştuğu bilgisini paylaştı. 2025 yılı hac organizasyonunda görev alacak personelin eğitimden geçtiğini kaydeden Başkan Erbaş, 390 kadar kafile başkanı, 2 bine yakın din görevlisi, 500 civarında da kadın hocanın olduğunu aktardı.

“Hac, irşattır.” diyen Başkan Erbaş, “Yani biz haccı irşata, eğitime nasıl dönüştürebiliriz, onun hikmetlerini hacılarımıza nasıl anlatabiliriz, bununla ilgili 4 bin kadar hocamız alanlarıyla ilgili Türkiye’de aylardır eğitim alıyorlar. Aldıkları eğitimin hac organizasyonumuzun niteliğinin yükselmesine nasıl katkı sağladığını biz görmüş oluyoruz.” diye konuştu.

Başkan Erbaş, bu yılın hac organizasyonu için hazırlığa geçen yılın hac organizasyonunun bitiminden itibaren başladıklarını, yapılan teftiş ve denetim raporlarını değerlendirerek hazırlıkları buna göre yaptıklarını anlattı.

“Katsayılı kura sistemini uyguluyoruz”

Hac kura sistemi hakkında da konuşan Başkan Erbaş, “Biz katsayılı kura sistemini uyguluyoruz ve dünyada bunu uygulayan tek ülkeyiz. Bizim katsayı sistemimiz en adil sistemlerden birisi. Kaç yıl önce yazılmış ise yazıldığı yılın birbiriyle çarpımı neticesinde o kadar kuraya giriyor. Eğer geçen yıl müracaat etmiş ise bir kere kuraya giriyor ama on yıl önce müracaat etmiş ise yüz kere kuraya giriyor, kuradan çıkma şansı yeni yazılana göre yüz kat daha fazla. Şu an itibariyle 1 milyon 900 bin kadar vatandaşımız müracaat etmiş, hacca gelmeyi bekliyor. Suudi Arabistan’ın vermiş olduğu kota, ülkelerin nüfusunun binde biri kadar. Bizim de 86 milyonun binde biri olan 86 bin kadar kotamız var. İlk yazılanlara daha fazla şans vermek için katsayılı kura sistemini kullanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye’deki e-nabız sistemini burada da uyguluyoruz”

Diyanet Mekke Hastanesi’nde 500’e yakın çalışanıyla 85 bin vatandaşımıza hizmet ettiğini aktaran Başkan Erbaş, “Bu sene Türkiye’den 8 tır ilaç getirdik. İlaçları hacılarımıza ücretsiz veriyoruz, tamamen hepsi ücretsiz. Sağlık, ilaç, röntgen hizmetlerimiz, her şey burada ücretsiz bir şekilde hacılarımıza uygulanıyor.” ifadelerini kullandı.

Hastanenin 24 saat açık olduğu bilgisini paylaşan Başkan Erbaş, burada yatan vatandaşları ziyaret ederek kendilerine şifa dileklerini ilettiklerini aktararak, “Bütün hocalarımız, ekip başkanlarımız, kafile başkanlarımız, din görevlilerimiz, ibadet ruhuyla her an hacılarımızın yanında. Sağlıklı oldukları zamanlarda, hasta oldukları zamanlarda, yirmi dört saat hacılarımızın yanında ekiplerimiz görevlerini yapmaya gayret ediyorlar.” dedi.

“Çölyak hastaları için bir mutfak kurduk”

Çölyak hastaları için mutfak kurduklarını söyleyen Başkan Erbaş, burada yapılan yemeklerin paket halinde hastanın odasına kadar götürdüklerini kaydetti.

Başkan Erbaş, çölyak, böbrek hastası, diyalize girmesi gereken hastaların yiyeceklerinin diyetisyenlerin kontrolünde yapıldığını, nasıl beslemeleri gerekiyorsa o şekilde kendilerine hizmet sunmaya gayret ettiklerini ifade etti.

“Arafat’taki çadırlarımızı, hacılarımızın ibadetlerini daha rahat yapmaları için uygun hale getiriyoruz”

Vatandaşlara güneşten etkilenmeleri için Arafat’ta saat 10’la 4 arasında çadırlarından dışarıya çıkmamaları tavsiyesinde bulunan Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

“Hac Arafat'tır’ buyuruyor Peygamber Efendimiz. Arafat vakfemizi yapacağız inşallah. Öğle namazımızı kıldıktan sonra biz hacımızla birlikte duamızı yapacağız. Her çadırımıza ses sistemi kurduk. Yayın merkezinden duamızı yapacağız ve 85, 86 bin kadar hacımız duamıza amin diyecekler inşallah. Rabbimize yakaracağız. Arafat mahşer meydanının bir provasıdır aslında. İhramlıyız, ihramlarımızla birlikte oradayız. Dünyayı tamamen unutup kendimizi Rabbimizin huzurunda hissettiğimiz en önemli andır Arafat anı.

Arafat’taki çadırlarımızı, hacılarımızın ibadetlerini daha rahat yapmaları için uygun hale getiriyoruz. Klimalı çadırlarımız var. Hacılarımızın dinlenebileceği, açtığın zaman yatak olabilecek koltuklar var. Hacılarımız, ibadetlerini en güzel bir şekilde yapacaklar. Sağlıklı bir şekilde beslenmelerini sağlayacağımız paketlerimizi hazırlıyoruz, paketlerimizi hacılarımıza ikram edeceğiz inşallah. Dolayısıyla Arafat’ı bir irşat, tevbelerin, duaların kabul olunduğu bir an olarak değerlendirmeye gayret edeceğiz.”

“Türkiye’nin hac organizasyonundan memnuniyet oranı, yüzde 97,70”

Başkan Erbaş, Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı tarafından “En Disiplinli Hac Organizasyonu” ve “Hacılarına En Fazla Hizmet Çeşitliliği Sunan Hac Organizasyonu” kategorisinde birincilik ödülü aldıklarını hatırlatarak, Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığının bunu çeşitli araştırmalar neticesinde verdiğini aktardı.

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığın bu yıl hac organizasyonlarına yönelik bir memnuniyet anketi yaptığını dile getiren Başkan Erbaş, Türkiye’nin hac organizasyonundan memnuniyetin yüzde 97,70 olduğu bilgisini paylaştı.

“Yeşil hac”

Başkan Erbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın “Sıfır Atık” projesini “Yeşil Hac” olarak buraya da taşıdıklarını, çalışmanın Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı tarafından takdirle karşılandığını anlattı.

Başkan Erbaş, Suudi Arabistan’ın almış olduğu tedbirlerin, hacı adaylarının güvenli ve rahat bir şekilde hac görevlerini yerine getirmelerini kolaylaştırdığını belirtti.

2025 yılı hac organizasyonunun en iyi bir şekilde tamamlanması için bütün görevlilerle büyük bir gayretin içinde olduklarını belirten Başkan Erbaş, hacı adayları için irşat programları düzenlediklerini ifade etti.

“Mavi yelekliler”

4 bin kadar hac görevlisinin üzerinde mavi yelekler olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

“Bu da bütün hacılarımız için açık adres. İster tavafta, ister sa’yde, ister Arafat’ta, Medine’de, Mescid-i Nebevi’de, Kabe’nin etrafında bir hacımız bir sıkıntı yaşadığı zaman şöyle başını döndürdüğü zaman hemen orada bir mavi yelekli hocamızı görüyor. 500 kadar yine üzerinde mavi yelekli kadın hocalarımız var, onları görüyorlar ve dertlerini anlatıyorlar, problemlerini anında çözüyorlar. Gerçekten çok mahir, çok birikimli, maharetli, işini iyi bilen, işini seven, hem hac vazifesini yerine getiriyor hem de işini ibadet ruhuyla yapıyor hocalarımız. Ben bütün hocalarımıza bu vesileyle teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun.

İşte bizim Türkiye olarak bayrağımızı duvara yansıtarak Hac Bakanlığının o ödülünü almamızda bütün hocalarımızın payı var. Ben hepsine çok teşekkür ediyorum. Hacılarımızın payı var. Çünkü hacılarımız gerçekten disiplinli bir şekilde sabırlı, tahammüllü, nerede, ne zaman, ne yapacağını bilen hacılarımız, onların da emeği, payı var. Ülkemiz adına, Türkiye’miz adına hepsine çok teşekkür ediyorum. Bu programı yaptığınızdan ve bizim hac organizasyonumuzu vatandaşlarımızla paylaşmamıza vesile olduğunuzdan dolayı size de çok teşekkür ediyoruz.”