Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Orhan Gazi Camii'nde hutbe irad etti, cuma namazını kıldırdı
Cumanız mübarek olsun aziz kardeşlerim.
Orhan Gazi Hazretlerinin emaneti, bugün yeniden açılışını gerçekleştirdiğimiz Orhan Camii’nden hepinizi selamlıyorum. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi hepinizin üzerine olsun.
Aziz Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye hicret ettiğinde ilk iş olarak bir mescit inşa ettirmişti. Bu mescidin hemen bitişiğinde ise ashâb-ı kirâm için yatılı eğitim merkezi işlevi gören bir gölgelik yaptırmıştı. Bir muallim olarak gönderilen Rahmet Peygamberi Aleyhissalatu Vesselam Efendimiz, böylelikle Mescid-i Nebevî’de ilim ile ibadeti buluşturmuş ve Medine’nin merkezine yerleştirmişti. Nitekim ilk vahiy, ona şöyle seslenmişti: “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan yaratmıştır. Oku! Kalemle yazmayı öğreten, böylece insana bilmediğini bildiren Rabbin sonsuz kerem sahibidir.”
Aziz Kardeşlerim!
Yüce dinimiz İslam’a göre, iman ahlâktan, ibadet edepten ve bilgi hikmetten ayrı düşünülemez. Cami, hayatın merkezi ve şehrin kalbi olduğu gibi, aynı zamanda ilim, irfan, bilgi, hikmet ve hidayet yuvasıdır. Âlemlerin Rabbi’ne kulluğumuzu arz ettiğimiz camilerimiz, aynı kubbe altında bizleri vahdet bilincine, birlik ve kardeşlik ruhuna eriştirir. Minareler tevhide, ezanlar ibadete davet ederek imanımızı ve umudumuzu pekiştirir. Aynı mihraba yönelerek Cenâb-ı Hakkın rızası için secdeye kapanırız. İyiliği emreden, kötülükten sakındıran, İslâm’ın hakikatini öğreten hutbe ve vaazlar ise, hayatımıza yön verir. Peygamber Efendimiz, Allah’ın mescitlerinden birinde toplanıp Kur’an-ı Kerim okuyan ve onu müzakere edenlerin üzerine sekînet ve rahmet ineceğini müjdelemiştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Her yıl 1-7 Ekim tarihleri arası Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak idrak edilmektedir. Bu yılın Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın konusu, teması, ülkemizin her şehrinde, ilinde, ilçesinde, köyünde ve yurt dışında, millet varlığımızın bulunduğu bütün ülkelerde ‘Cami ve İlim’ konusunu işleyeceğiz inşallah. Hafta boyunca camilerimizin medeniyetimizdeki yerini ve hayatımızdaki anlamını yeniden hatırlayacağız. Ömrünü din hizmetine adayan fedakâr hocalarımızı, camileri inşa ve ihya eden aziz milletimizi rahmet ve minnetle yâd edeceğiz. Açılışıyla büyük bir coşku ve mutluluk yaşadığımız Ayasofya Camii’nin ibadet ve ilim tarihimizdeki yerini işleyen bir sempozyum üç gün devam edecek. Otuz kadar ilim adamı, camilerimizin medeniyetimizdeki yerini ve özellikle Ayasofya Cami’nin başlangıçtan günümüze kadar insanlığa yapmış olduğu hizmeti dile getirecektir.
Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Hutbemi Peygamberimizin şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum: “Beldelerin Allah’a en sevimli olan mekânları, camilerdir.”