8 Mart 2020 Pazar
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Kadının onurunu ve toplumsal konumunu hedef alan, onu cinsiyeti üzerinden ayrımcılığa tabi tutan her türlü düşünce ve davranış İslam’a aykırıdır” ifadelerini kullandı
Yüce dinimiz İslam’a göre, insanlık paydasında buluşan kadın ve erkeğin dünyada bulunuş gayesi, Allah’a itaat ve yaratılmışlara merhametle yeryüzünde iyiliğin egemen olması için gayret etmektir. Kulluk sorumluluğu ve insanlık değeri açısından kadın ve erkek arasında hiçbir fark yoktur. Bu konuda Rabbimizin belirlediği yegâne değer ölçüsü; Allah’a saygıyla bağlanmak ve O’nun ölçülerine hakkıyla uymak anlamına gelen takvadır.
Kadın ile erkek arasındaki biyolojik farklılığın ötekileştirmeye gerekçe kılınması ve toplumsal hayatta hak ihlallerine yol açması, vahyin, aklın ve vicdanın asla tasvip etmeyeceği bir durumdur.
Maalesef günümüzde kadın hakları ihlallerini besleyen önyargılı, adaletsiz ve merhametsiz bir bakış, din, dil, ırk, coğrafya ve sosyal statü gözetmeksizin küresel bir sorun kaynağı haline gelmiştir. Kadına karşı gelişen bu olumsuz bakış ve davranışların temelinde, insana dair aşkın boyutu, ahlaki ilkeleri ve manevi sorumluluğu öteleyen marazi bir yaklaşımın olduğu aşikârdır.
Kadının onurunu ve toplumsal konumunu hedef alan, onu cinsiyeti üzerinden ayrımcılığa tabi tutan her türlü düşünce ve davranış İslam’a aykırıdır. Dolayısıyla kadının saygınlığını zedeleyen, bilgi ve tecrübesiyle medeniyete katkı sunmasına engel olan bütün gelenek, örf ve inanışlar hem Kur’an hem de sünnet açısından reddedilmelidir.
Diğer taraftan, kadını metalaştıran, kapitalizmin ve tüketim kültürünün ekran yüzü olarak kullanan, onun ilim, bilim, sanat ve kalkınmaya katkısını göz ardı eden bir yaklaşımın da kadını değersizleştirdiği açıktır ve bununla da mücadele edilmelidir.
Kur’an-ı Kerim’in gelişi ve Peygamber Efendimizin kararlı mücadelesiyle; kadınlara ve bilhassa kız çocuklarına karşı insanlık dışı muamelenin reva görüldüğü cahiliye anlayışı ortadan kalkmış, insani erdemlerin en güzel örneklerinin yaşandığı, ahlaki ve hukuki değerlerin hâkim olduğu bir toplum ve medeniyet inşa edilmiştir. Peygamber Efendimizin, kadına onurunu ve haklarını teslim eden çağrısı, vahyin eşsiz rehberliğiyle şekillenen nezaket, zarafet, adalet ve merhamet yüklü sünnet-i seniyyesi bütün zamanlar için en ideal ve evrensel modeldir.
Bu itibarla, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nün, kadının özdeğeri ve sahip olduğu temel insani haklar konusunda etkin bir farkındalığa, kadına yönelik şiddetle mücadele hususunda küresel bir bilince vesile olmasını temenni ediyorum.
Prof. Dr. Ali ERBAŞ
Diyanet İşleri Başkanı