7 Nisan 2020 Salı
Bu gece Rabbimizin engin rahmetiyle mağfiret kapılarının ardına kadar açıldığı özel zamanlardan birisi olan Berat Gecesi’ni idrak ve ihya edeceğiz inşallah.
Biz müminler için elbette bütün zamanlar kıymetlidir; Allah’ın rızasını kazanmak gayesiyle ve kulluk şuuruyla değerlendirilmesi gerekir. Bununla beraber mübarek gün ve geceler; Rabbimizin, ibadetlerimizi kat kat mükâfatlandırmak, dua ve isteklerimizi kabul etmek, bağışlanmamıza imkân tanımak üzere bizlere ikram ettiği özel zamanlardır.
Bu mübarek gece ile ilgili olarak Peygamber efendimiz; “Şaban ayının 15. gecesi olduğunda o geceyi ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneşin batışından fecre kadar (olan sürede) dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ‘Tövbe eden yok mu, tövbesini kabul edeyim! Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim! Şifa isteyen yok mu, şifa vereyim! Başka isteği olan yok mu, ona da istediğini vereyim der” buyurmuştur.
Dolayısıyla bu gece yaratılış gayemizi, kendimize, Rabbimize, çevremize ve bütün mahlûkata karşı sorumluluklarımızı gözden geçirmek ve daha güzel bir hayat adına yeni bir başlangıç yapmak için önemli bir vesiledir.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in; “De ki: ‘Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir’ ” ayetinin ifade ettiği mağfirete mazhar olma fırsatıdır.
Öyleyse gafletle geçen yıllarımızın affı ve günahlarla kirlenen kalplerimizin arınması için bu geceyi büyük bir tefekkür ve kapsamlı bir muhasebeye vesile kılalım.
Bilerek ya da bilmeyerek yaptığımız bütün hatalardan ve işlediğimiz günahlardan samimi pişmanlıklarla tövbe ederek bir daha aynı yanlışlara yaklaşmama azmi ve bilinciyle af dileyelim.
Bu gecede, iyilik, huzur, güven ve merhametin hâkim olduğu bir dünyanın inşası, bütün insanlığın manevi diriliş ve ahlaki yükselişi için Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i seniyyenin rehberliğinde çalışma sorumluluğumuzu gözden geçirelim.
Özellikle tüm yeryüzünü etkileyen bir musibetle karşı karşıya kaldığımız bu günlerde, kendimiz, milletimiz ve tüm insanlık için içten ve samimi yakarışlarla Rabbimize dua ve niyazda bulunalım. Yetkili mercilerin açıkladığı bütün tedbirlere uyalım. Tez zamanda bu sıkıntıdan kurtulmak için beraberce ümit, azim ve kararlılıkla mücadele etmeye devam edelim.
Mübarek gecelerde büyük bir coşku ile ibadet, dua ve niyazlarımızla dolup taşan camilerimiz şimdi mahzun. Bizler bu süreçte evlerimizi mescitlere dönüştürelim, müminin miracı olan namazlarımızı daha bir huşu içerisinde kılalım. Geçmişte kılamadığımız namazlarımızı kaza edelim ve nafile namaz kılalım. Gönüllere şifa ve rahmet olarak indirilen Kur’an-ı Kerim’i bol bol okuyalım ve onun insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkarıcı ilkelerini anlamaya çalışalım, emirlerini tereddütsüz bir şekilde yerine getireceğimize, yasakladığı, haram kıldığı şeylerden titizlikle uzak duracağımıza yeniden söz verelim. Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutalım. Bedenlerimizle birlikte ruhlarımızı da tertemiz hale getirmeye çalışalım. İnsanlığın bu imtihandan kısa sürede ve başarıyla çıkması için dualarımızla Rabbimize yakaralım.
Bu akşam yatsı namazından sonra TRT 1 ve Diyanet tv’de yayınlayacağımız Kur’an ve mevlid programı sonunda, büyük fedakarlıklarla canlarını tehlikeye atarak gece gündüz çırpınan sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere bu mücadelenin içerisinde yer alan bütün kardeşlerimiz ve tüm insanlığın selameti için yapacağımız duaya televizyon ekranlarımızın başında hep birlikte amin diyelim.
Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin ve İslam âleminin Berat Gecesi’ni tebrik ediyor; bu gecenin dünyada her türlü musibetten ve ahirette her türlü azaptan kurtuluşa, yeryüzünün sekinetine, bütün insanlığın huzur ve iyiliğine vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Prof. Dr. Ali ERBAŞ
Diyanet İşleri Başkanı