44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

18 Aralık 2024 Çarşamba

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ankara’da düzenlenen 44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nın sonuç bildirgesini açıkladı. Başkan Erbaş, “İslam’ın adalet, merhamet, barış ve itidal değerleri zemininde inanca, bilgiye, bilince ve güzel ahlaka dayalı hayat tasavvuru, bütün insanlık için kurtuluş reçetesi olacaktır.” dedi.

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

44. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi

Başkan Erbaş, toplantının kapanışında yaptığı konuşmada, başkanlık tarafından sunulan hizmetleri değerlendirmek, beklentiler ve ihtiyaçlar bağlamında yeni gelişme ve planlamaları müzakere etmek üzere bir araya geldiklerini dile getirdi.

Toplantı boyunca “Değişen Dünyada Diyanet Hizmetlerinin Geleceği” teması çerçevesinde sunumlar yapıldığını ve müzakerelerde bulunulduğunu belirten Başkan Erbaş, konuşmasında sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaştı.

14 maddelik sonuç bildirgesinin tam metni şu şekilde;

1. Dünya, siyasi, hukuki, içtimai ve ahlaki açıdan derin krizlerin yaşandığı kaotik bir süreçten geçmektedir. İnsanın hayat hakkını, onurunu, hukukunu hiçe sayan bir anlayış tarafından toplumlar, zulüm ve şiddet sarmalında karanlık bir girdaba sürüklenmektedir. Sadece belli bir kesimin çıkarları üzerine inşa edilen küresel sömürü düzeninin devam ettirilebilmesi adına bütün insani değerler ayaklar altına alınmaktadır. Bunun bir sonucu olarak pek çok diyar, tüm dünyanın gözleri önünde tarihte eşine ender rastlanan vahşetlere, katliamlara, soykırımlara sahne olmaktadır. Özellikle işgalci siyonistlerin Gazze’de fütursuzca işlediği cinayetler ve uyguladıkları soykırım karşısındaki sessizlik, aslında insanlığın nasıl karanlık bir çağdan ve kurak bir iklimden geçtiğinin apaçık kanıtıdır. Bu durum, yeryüzünde adalet ve merhametin egemenliği için çalışanların yüklendiği sorumluluğun önemini ve ağırlığını gözler önünde sermektedir.

2. Yüzyılı aşkın süredir dünyaya egemen olan anlayışın bilgiyi, bilimi ve teknolojiyi, zihinleri işgal etme, toplumları ifsat etme ve toprakları istila etme aracı haline getirdiği izahtan varestedir. Bugün bütün dünyayı kuşatan savaş, işgal, açlık, yoksulluk, göç gibi sorunlar, insanlığı umutsuzluğa sürüklemekte; hatta en müreffeh toplumları bile dünyanın gidişatı hususunda endişelendirmektedir. Söz konusu egemen anlayışların, insanlık için güzel bir gelecek vadetmediği de ortadadır. Böyle bir vasatta çağın sorunlarına İslam düşüncesinden çözümler üreterek insanlığı İslam’ın bilgi, varlık ve hayat anlayışıyla buluşturacak çalışmalara hız verilmesi zaruret haline gelmiştir. İslam’ın adalet, merhamet, barış ve itidal değerleri zemininde inanca, bilgiye, bilince ve güzel ahlaka dayalı hayat tasavvuru, bütün insanlık için kurtuluş reçetesi olacaktır.

3. Dünyanın hızlı bir değişim sürecinden geçtiği günümüzde Müslümanların inisiyatif alması, vahdet bilinciyle hareket ederek güçlü çalışmalar yapması, İslam toplumlarının ve tüm insanlığın geleceği adına hayati önem arz etmektedir. Müslümanların öncelikle fitne ve tefrikaya sebep olacak anlamsız tartışmaları terk ederek cesaret ve özgüvenle imkânlarını seferber etmesi, ötelenemez bir sorumluluktur. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur’an ve Sünnet’in rehberliğinde, inanç ve medeniyet değerlerimiz ekseninde toplumun tüm katmanlarını kuşatıcı bir anlayışla hizmet üretmektedir. Nesillerimizi ve tüm insanlığı İslam’ın hayat veren hakikatleriyle buluşturmak ve aydınlık bir gelecek inşa etmek adına güncel ihtiyaç ve beklentileri de dikkate alan bir yaklaşımla hizmetlerini daha sistemli, düzenli ve organize hale getirmeye çalışmaktadır. Başkanlığımız, bütün mensuplarıyla birlikte yüce dinimiz İslam’ın erdemli birey, faziletli toplum ve huzurlu dünya mefkuresini gerçekleştirmek için var gücüyle çalışmaya devam edecektir.

4. Bugün dünyada meydana gelen ferdi ve içtimai bütün hadiselerin, bir yönüyle aile ile irtibatı vardır. Toplumsal değişimler ailede başladığı gibi, çözülmenin ve bozulmanın merkezinde de aile yer almaktadır. Bu bakımdan aile kurumunun zamanın risklerine ve tehditlerine karşı korunması, insanlığın bugünü ve geleceği açısından büyük bir önem arz etmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığımız, İslam’ın hedeflediği adalete, merhamete ve muhabbete dayalı aile yapısını tehdit eden anlayış ve faaliyetler karşısında ailenin korunması ve güçlendirilmesine yönelik çalışmalarına yurt içinde ve yurt dışında büyük bir özveriyle devam etmektedir.

5. Başkanlığımızın eğitim faaliyetlerindeki en temel amaç, inancına, değerlerine, tarihine, medeniyetine ve kimliğine sahip çıkan nesiller yetiştirmektir. Her yaş ve seviyeden insanımıza hizmet eden Kur’an kurslarımız, bu ideali gerçekleştirebilmemiz açısından sahip olduğumuz büyük bir imkandır. Çeşitli programlarıyla milletimize ve nesillerimize başta Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Nebevi olmak üzere İslam’ın temel ilkelerini öğreten Kur’an kurslarımız, özellikle çocuklarımıza milli ve manevi değerleri aşılayan, bir arada yaşama bilincinin oluşmasına katkı sunan önemli merkezlerimizdir. Bu bağlamda milletimizin büyük bir teveccüh gösterdiği 4-6 yaş grubu Kur’an kurslarımızda verilen eğitimin kalıcılığını sağlamak amacıyla geliştirilen 7-10 yaş grubu Kur’an kurslarımızın da milletimiz tarafından sahiplenilmiş olması, memnuniyet vericidir. Başkanlığımız, çocuklarımızın ve gençlerimizin Kur’an’ı Kerim’in rehberliği ve Hz. Peygamber’in örnekliğinde yetişmesi için tüm imkanlarıyla gayret etmektedir.

6. Kur’an kurslarımızda büyük bir emek ve özveriyle hafızlığını tamamlayan gençlerimizin, sonraki akademik eğitim süreçlerinde hafızlıklarını korumakta zorlandıkları bir vakıadır. Bu durum, mezunlarımızın örgün eğitimleriyle birlikte hafızlık tekrarı da yapabilecekleri bir kurumsal yapının ihdasını gerekli kılmıştır. Bu bağlamda Başkanlığımız, hafızlarımızın hem nitelikli bir akademik eğitim alabilecekleri hem de hafızlıklarını koruyup mesleki yeterliliklerini geliştirebilecekleri Kur’an Eğitim Merkezlerini hayata geçirmiştir. İlk defa bu yıl faaliyete başlayan söz konusu Kur’an Eğitim Merkezlerinin nitelik ve nicelik bakımından geliştirilerek yaygınlaştırılması, bu alandaki büyük bir boşluğu dolduracaktır.

7. Zaman ve mekan gibi kısıtlayıcı kavramların etkisini azaltan dijitalleşme, aileden eğitime, kültürden sanata, ticaretten sosyal hayata kadar her alanda yerleşik yapıları büyük bir hızla dönüştürmektedir. Teknolojik gelişmelere paralel bir şekilde ortaya çıkan yeni tezahürler, adeta yeni standartlar haline gelmektedir. Dolayısıyla bugün özellikle irşat, rehberlik, eğitim, yayın gibi diyanet hizmetlerinin icrası noktasında, yeni gerçekliklere uygun yeni yöntemler geliştirilmesi elzemdir. Bu noktada Diyanet İşleri Başkanlığı, dinimizin mutlak sabitelerinden vazgeçmeden, çağın gerçekliklerini dikkate alan bir yaklaşımla hizmetlerini her geçen gün daha ileri noktaya taşımanın mücadelesini vermekte; hizmet perspektifini çağın imkan ve risklerini dikkate alan bir yaklaşımla sürekli güncellemektedir. Bu anlayışla gerçekleştirilen 7. Din Şurası’nda ilan edilen kararlar, teşkilatımız tarafından büyük bir heyecanla sahiplenilmiştir.

8. Bilgiye erişimin son derece kolaylaştığı günümüzde insanların doğru bilgiye ulaşabilmesi için İslam’ın hakikatlerinin ve evrensel mesajının daha görünür ve erişilebilir hale getirilmesi elzemdir. Bu bağlamda Din İşleri Yüksek Kurulumuz, ilmi araştırmaları, açıklamaları, karar, mütalaa ve fetvaları ile dinimizin hükümlerini ve ilkelerini ortaya koymakta, İslam’ın bir bütün olarak doğru anlaşılmasını sağlamak, üretilen sahih dini bilgiyi tüm insanlığa ulaştırmak amacıyla çeşitli faaliyetler gerçekleştirmektedir. Milletimizin büyük ilgi gösterdiği söz konusu faaliyetler, daha da güçlendirilerek ve yaygınlaştırılarak devam edecektir.

9. Dijitalleşmeyle birlikte sahih dini bilgiden yoksun ya da asli kaynaklardan uzak din anlayışlarının medyada gelişigüzel bir şekilde yer almasının, meselelere hakim olmayanların zihinlerini bulandırdığı ve toplumsal güveni aşındırdığı göz ardı edilemez bir gerçektir. Bu durum, aynı zamanda dinin doğru anlaşılmasının önündeki önemli engellerden biridir. Bu noktada yaşanan sorunlar, küresel boyutta bir tehdit haline gelen İslam karşıtlığına da malzeme üretmektedir. Dolayısıyla dijital mecralardaki irşat faaliyetleri, daha bilinçli, sistematik ve sürdürülebilir bir yaklaşımla gerçekleştirilmeli; din istismarcılarına ve din adına her türlü cehaleti ve tutarsızlığı ortaya koyanlara fırsat verilmemelidir.

10. Toplumu dini konularda aydınlatırken sahih bilgi kadar doğru bir usul ve güzel bir üslup kullanılması da son derece önemlidir. İtidalden uzak, nezaket ve zarafetten yoksun bir üslupla din anlatmanın İslam’ın bilgi ve ahlak değerleriyle, Müslümanlığın vakar ve izzetiyle bağdaşmadığı açıktır. Sırf daha çok izlensin düşüncesiyle aykırı söylemlerde bulunmak, sıra dışı tavır ve davranışlar sergilemek, toplumun din algısında büyük yaralar açmakta; aynı zamanda dini kurum ve değerlerin yıpratılmasına sebebiyet vererek sapkın anlayış ve akımların oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Dolayısıyla bu tür tutum ve davranışlardan azami derecede kaçınılması, din hakkında konuşan herkesin bu hassasiyetleri gözetmesi, ihmal edilmez bir sorumluluktur.

11. Teknolojinin gelişmesiyle bilginin dolaşımının alabildiğine hızlandığı bilişim çağının en önemli çıkmazlarından biri, devasa bilgi yığınları ve veri merkezleri içerisinden doğru bilgiyi tespit etme sürecinin oldukça zorlaşmasıdır. Dolayısıyla doğru bilginin üretilmesi noktasında güçlü ve güvenilir mekanizmaların varlığı çok daha önemli hale gelmiştir. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığımızın “toplumu din konusunda aydınlatma” görevinin bir gereği olarak ürettiği basılı, süreli, görsel, işitsel, dijital yayınları büyük bir imkândır. Doğru dini bilgiye kolay ulaşım açısından söz konusu yayınların tanıtılması, ulaşılabilirliğinin ve erişilebilirliğinin artırılması önem arz etmektedir.

12. Ülkemizin küresel düzeyde güçlü inisiyatifler aldığı bir vasatta Müslüman ülke ve toplumların Diyanet İşleri Başkanlığımızdan beklentileri de gittikçe artmaktadır. Söz konusu gerçekliğin farkında olarak Başkanlığımız, Türkistan’dan Afrika’ya kadar dünyanın her yerindeki dindaş ve soydaşlarımıza, cami ve kültür merkezleri inşasından kurumsal rehberliğe, eğitim faaliyetlerinden dini yayınlara kadar pek çok alanda hizmet götürmektedir. İslam’ın sahih kaynaklarından öğrenilmesi ve hayata huzur getiren mesajlarının yeryüzündeki herkes tarafından bilinmesi için, özellikle yabancı dil ve lehçelerde yayın hizmetleri vazgeçilemez bir öneme sahiptir. Başkanlığımız bugün 55 dil ve lehçede yapmış olduğu yayıncılık faaliyetlerini her geçen gün güçlendirmenin ve çağın tüm iletişim kanallarını en etkin şekilde kullanarak İslam’ın hakikatlerini insanlığın idrakine sunmanın azim ve gayreti içerisindedir.

13. İnancın, kültürün, medeniyet değerlerinin muhafazası ve nesillere aktarımında önemli alanlardan biri de sanattır. Sanatı olmayan düşüncenin medeniyet inşası da muhaldir. Diğer yandan, medeniyetlerinin sanat birikiminden habersiz nesiller, kültürel erozyona daha müsait hale gelebilmektedir. Türk İslam sanatları, ihtiva ettiği estetik, incelik, derinlik ve zarafet gibi özelliklerle tarih boyunca nadide eserlerin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Bugün de yeni nesillerin ve çağın insanının İslam sanatlarının engin dünyasıyla tanışması, güzellik duygusunun hakikat zemininde neşvünema bulmasını temin edecektir. Bu bağlamda Başkanlığımız, kurduğu Türk İslam Sanatları Daire Başkanlığı ile sanatsal etkinliklere yönelik faaliyetlerini artırarak devam ettirecektir.

14. Son yıllarda insanlığın gündemini işgal eden büyük tehlikelerden biri de, insanın psikolojik ve fizyolojik dengesini bozarak hayatını sağlıklı bir şekilde devam ettirmesine engel olan bağımlılıktır. İnternet ve sosyal mecralar vasıtasıyla iletişimin ve etkileşimin küresel ölçekte yaşandığı bir çağda gençlerimizi kötü alışkanlıklar ve bağımlılıklardan koruyabilmek, hiç şüphesiz özel bir gayret gerektirmektedir. Bu süreçte gençlerimizi, çocuklarımızı doğru olana yönlendirmek ve onların istikballerini ipotek altına alan bağımlılıklara karşı topyekûn mücadele etmek, milletimize, insanlığa ve gelecek nesillere karşı önemli bir sorumluluktur. Başkanlığımız, gençlerimizi korumak ve geleceğimizi teminat altına almak için başta cami merkezli rehberlik faaliyetleri olmak üzere, tüm imkan ve araçları kullanarak her türlü madde ve davranış bağımlılığına yönelik farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarına büyük bir gayret ve titizlikle devam etmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.