“Zalimlere destek veren kim varsa boykot etmeliyiz”

“Zalimlere destek veren kim varsa boykot etmeliyiz”

2 Mart 2025 Pazar

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Gazze’deki mazlumlara zulmeden, zalimlere destek veren insanları da boykot etmek en önemli vazifelerimizden birisi. Zalimlere destek veren kim varsa onları boykot etmemiz lazım.” dedi.

“Zalimlere destek veren kim varsa boykot etmeliyiz”

“Zalimlere destek veren kim varsa boykot etmeliyiz”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, TRT 1’de iftara doğru canlı yayınlanan “Ramazan Sevinci” programının konuğu oldu.

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin bahçesinden yayınlanan programda konuşan Başkan Erbaş, şehitliğin peygamberlikten sonraki en önemli mertebe olduğunu belirterek, “Bedir’den Malazgirt’e, Çanakkale’den Milli Mücadele’ye, 15 Temmuz’dan bugüne kadar binlerce, 100 binlerce şehidimiz var. Bu topraklar her karışı şehit kanlarıyla yoğrulmuş. Bayrağımız al rengini şehitlerimizin kanından almış.” dedi.

“Gayrimüslimler bile ramazan ayında heyecanlanıyorlar”

Başkan Erbaş, ramazan ayının bereketiyle, mutluluğuyla, huzuruyla geldiğini ifade ederek, “Ramazan bir ruhi yenilenmişlik, güncellenme oluyor hepimizde, bizler de, ülkemizde, İslam aleminde hatta diğer ülkelerde de. Zaman zaman ramazan ayında Müslüman azınlıkların yaşadığı ülkelerde de bulunuyorum. Müslüman olmamalarına rağmen gayrimüslim olmalarına rağmen onlarda da bir heyecan fark ediyorum. Yani Allah’ın hikmeti, ramazanın bereketi.” diye konuştu.

“Allah ölümü de, hayatı da hanginiz en iyi iş yapıyorsunuz diye sizi imtihan etmek için yarattı.” Ayet-i kerimesini hatırlatan Başkan Erbaş, “Ramazan ayı Kur’an, zekat, sadaka, hayır hasenat, ibadet ayıdır. Bunların hepsini iyilik çerçevesi içerisinde tanımlayabiliriz.” ifadelerini kullandı.

“Daha çok gencimize, çocuğumuza ve vatandaşımıza iyilik yapmaya çalışacağız”

Başkan Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı’nın kuruluş tarihi olan 13-20 Mart tarihi arasının “İyilik Haftası” olarak kutlanacağına işaret ederek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın imzaladığı yönetmelikle resmi gazetede yayınlandı. Şu anda ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ve diğer kurumlarla da iş birliği yaparak iyilik haftasını çeşitli etkinliklerle kutlamaya, anmaya, daha çok insana iyilik yapmaya, daha çok gencimize, çocuğumuza ve vatandaşımıza iyilik yapmaya gayret edeceğiz.” şeklinde konuştu.

“Bugün iyiliğe en çok muhtaç olan insanlar Filistin’de, Gazze’de”

Vakıfların bir iyilik hareketi olduğunu ve vakıflara gönül vermiş her vatandaşında bir iyilik hareketinin mensubu olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

“Çeşitli zamanlar afetler, felaketler yaşıyoruz. Vakıflar, sivil toplum kuruluşları büyük bir seferberlik içerisine giriyor. İşte şu anda Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı sadece 7 Ekim’den bu yana değil, esasında 1917’de Osmanlı’nın elinden çıktıktan sonra orada zulüm başladı. Yani bir asrı aşkın zamandan beri Filistin’de, Gazze’de gözyaşı, sıkıntı, problem var. Ve zalim işgalcilerin 1948 yılında ki işgallerinden sonra bir açık hava hapishanesine dönüştürüldü. Mescid-i Aksa özgür değil. Mescid-i Aksa’da Müslümanlar rahatlıkla ibadetini yapamıyor. Dolayısıyla bugün iyiliğe en çok muhtaç olan insanlar Filistin’de, Gazze’de.

50 binin üzerinde kardeşimiz şehit edildi, katledildi. Büyük bir soykırım yapılıyor ve yakınları şehit olan 2 milyon insan var, yaralı olanlar var. Hastaneler bombalanıyor, bombalanan hastanelerde yaralı olan Müslümanlar var. Onlar yani hastane ortamı olmayan yerlerde tedavi edilmek zorunda bırakılıyor. Bütün dünya Müslümanlarının esasında bu iyilik hareketinin içinde olması lazım.”

“2 milyar Müslüman güçlerini birleştirse zalimler zulüm yapamaz”

Başkan Erbaş, şunları kaydetti:

“Gazze’deki mazlumlara zulmeden, zalimlere destek veren insanları da boykot etmek en önemli vazifelerimizden birisi. Zalimlere destek veren kim varsa onları boykot etmemiz lazım. mazlumların yanında yer almamız lazım. Cenab-ı Hak buyuruyor ki; ‘Hepiniz toptan Allah’ın ipine sarılınız, ayrılıp bölünmeyiniz.’ 2 milyar Müslüman bu ayet-i kerimenin muhatabı. Gazze’de, Filistin’de, Myanmar’da, Keşmir’de dünyanın farklı yerlerinde mazlum insanlar var. 2 milyar Müslüman güçlerini birleştirse zalimler bu zulmü, bu soykırımı, bu işgali, bu katliamı yapabilirler mi?”