Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş Regaib Gecesi mesajında, “Bu zamanları vesile kılarak yapmamız gereken; tüm imkânlarımızı nefsimizin hidayeti, ailemizin saadeti, milletimizin izzeti ve Müslümanların vahdeti için çalışmaya hasrederek daha güzel bir dünyanın inşası için gayret etmektir” dedi
Rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi üç ayların manevi iklimine girmiş bulunmaktayız. 27 Şubat 2020 Perşembe gününü Cuma’ya bağlayan gece Regaib Kandilini idrak edeceğiz.
Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’deki pek çok ayette üzerine yemin etmek suretiyle zamanın önemine dikkat çekmiştir. Peygamberimiz Efendimiz de zamanı, kıymeti pek az idrak edilen büyük nimetler arasında zikrederek aynı gerçeğe vurgu yapmıştır. Bu yüzden Rabbimizin bahşettiği eşsiz nimetlerden biri olan zamanımızın her anını en güzel şekilde değerlendirmek son derece önemlidir.
Bununla beraber bazı gün ve geceler taşıdıkları mana itibariyle dini duyguların daha yoğun yaşandığı zamanlardır. İşte henüz başında bulunduğumuz üç aylar ve Regaib gecesi, yaratılış gayemizi ve kulluk sorumluluğumuzu tefekkür etme, davranışlarımızı ve beşeri ilişkilerimizi gözden geçirme, hayatımızın muhasebesini yapma ve Allah’ın sonsuz rahmetine yönelerek günahlarımızdan arınma için büyük bir fırsattır. Nitekim Peygamber Efendimiz, Recep ayı girdiğinde “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur” diye dua ederek bu ayların önemine işaret etmiştir.
Dolayısıyla bize düşen, bu zamanları fırsat bilerek hamdimizi, zikrimizi, şükrümüzü daha da artırmaktır. İbadet, dua ve niyazlarla Rabbimizin rızasını kazanmaya çalışmaktır. Tüm rağbetimizi Rabbimize yönelterek af ve mağfiret arzusuyla gönüllerimizi O’nun merhametine açmak, bilerek ya da bilmeyerek işlemiş olduğumuz hata ve günahlarımızdan samimi bir şekilde tövbe etmektir.
Diğer taraftan mübarek gün ve geceler, toplum ve ümmet olarak yeniden dirilişimize katkı sağlayacak bir heyecanı da beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla bu zamanları vesile kılarak yapmamız gereken; tüm imkânlarımızı nefsimizin hidayeti, ailemizin saadeti, milletimizin izzeti ve Müslümanların vahdeti için çalışmaya hasrederek daha güzel bir dünyanın inşası için gayret etmektir. Allah’a kulluğumuzun ve kullarla hukukumuzun temeline ihlas ve samimiyeti yerleştirmektir.
Önemle ifade etmeliyim ki, ibadetlerimiz ve dualarımız, kulluk ve sorumluluk bilincimizi güçlendirmeli, yardımlaşma, dayanışma ve kardeşlik duygularımızı pekiştirmeli ve ahlakımızı güzelleştirmelidir. Böylece vicdanımızı yaralayan her türlü kötülükten uzaklaşmak ve gönlümüzü ferahlatacak iyiliklere yönelmek en temel şiarımız olmalıdır. Bunu başarabildiğimiz zaman, kalplerimiz yalnız Allah’a kul olmanın hazzı ve huzuru ile dolacak ve kıyamet günü yüzümüzü ağartacak ameller işleme arzusu tüm benliğimizi kuşatacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve bütün İslam âleminin Regaib gecesini tebrik ediyor, bu mübarek gecenin ve üç ayların Müslümanların birlik ve dirliğine, insanlığın hidayet, barış ve huzuruna vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Prof. Dr. Ali ERBAŞ
Diyanet İşleri Başkanı