Bu gece, Peygamber Efendimizin Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da semaya yükseldiği Miraç hadisesinin seneidevriyesini idrak edeceğiz. Bu mübarek gecenin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Yüce Rabbimizin sonsuz kudretiyle bazı ayetlerini Peygamberimize gösterdiği Miraç hadisesi, içinde pek çok hikmeti ve güzelliği barındıran mucizevi bir yükselişi ifade etmektedir. Peygamber Efendimizin, Hz. Hatice ve Ebu Talib’in vefatıyla derin bir hüzün yaşadığı ve Mekke’de Müslümanlar için hayatın iyice zorlaştığı bir dönemde gerçekleşen bu mucize, Allah’ın müminlere inayetinin ve merhametinin bir tecellisi ve bir inşirah vesilesi olmuştur. Risaletin en zor zamanlarında Peygamber Efendimiz ve müminler, bu kutlu yükselişle güven, kararlılık ve teselli bulmuşlardır.

Peygamber Efendimizin şahsında tecelli eden ve müminler için ilahi bir armağan olan miracın bugüne bakan pek çok yönü vardır. Her şeyden önce Miraç, hayatın zorluk ve sıkıntıları karşısında sabır ve metanetle duran, iman ve istikametten taviz vermeyen müminlerin asla yalnız ve yardımsız bırakılmayacağının bir göstergesidir. Tevhit ve hakikat yolunda sebat edenlerin hiç ummadıkları anda nice ilahi lütuflara mazhar olacağının bir nişanesidir.

Bu kutlu zamanın seneidevriyesini idrak ettiğimiz bugünlerde milletimizi derinden yaralayan bir afetin yürekler yakan acısını yaşamaktayız. Kahramanmaraş (Pazarcık-Elbistan) merkezli gerçekleşen, yıkıcı etkisiyle 10 ilimizi enkaza dönüştüren ve milyonlarca insanımızı tarifi imkansız acılara gark eden şiddetli depremlerin ağır sonuçlarıyla mücadele içerisindeyiz.

İçinde bulunduğumuz bu zor günlerde sabır, teenni ve metanetle hareket etmenin; yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma duygularını güçlendirmenin; birlik, beraberlik ve kardeşlik bilincini canlı tutmanın önemi izahtan varestedir. Bu bağlamda aziz milletimizin ilk andan itibaren büyük bir azim ve kararlılıkla ortaya koyduğu civanmertlik, diğerkamlık ve fedakarlık, her türlü takdirin üzerindedir. Devlet-millet işbirliği içerisinde, adeta seferberlik ruhuyla sergilenen bu muazzam dayanışma örneği, Allah’ın izniyle bütün zorlukların üstesinden geleceğimizin teminatıdır.

Bu büyük acının kor ateşiyle yüreklerimiz yansa da biliyoruz ki dünyevi her zorluk ve sıkıntıdan kurtuluşun yolu, Rabbimizin kudretine ve inayetine sığınmaktan geçmektedir. Bu sebeple Miraç gecesini bir vesile kılarak Rabbimize olan imanımızı, Peygamberimize (s.a.s.) olan sadakatimizi daha da pekiştirmeliyiz. Ellerimizi Rahman ve Rahim olan Rabbimizin engin merhametine açıp sabırla ve namazla O’ndan yardım istemeliyiz. Dualarımızla, niyazımızla, maddi ve manevi desteklerimizle kardeşlerimizin yanında ve yardımında olma kararlılığımızı sonuna kadar sürdürmenin gayreti içinde olmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Miraç gecesini tebrik ediyorum. Depremlerde hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet ve mağfiret, yaralılarımıza şifa ve metanet diliyorum. Bu mübarek gecenin, başta depremzede kardeşlerimiz olmak üzere milletimiz ve ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtuluşuna vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

Prof. Dr. Ali ERBAŞ

Diyanet İşleri Başkanı