Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyarbakır Ulu Camii’nde Cuma Hutbesi irad etti, ardından Cuma namazını kıldırdı
Cumanız mübarek olsun aziz kardeşlerim.
Ramazan-ı şerifin son günlerindeyiz. Bayramın esenliğine, bereketine, gönüllerimizde inşirah oluşturacak o güzelliklere ulaşmaya sayılı günler kaldı. Bu günler, cehennem azabından kurtuluş günleridir. Efendimiz aleyhissalatu vesselam’ın ifadesiyle, Ramazan’ın son on günü ebedi azaptan kurtuluş günleridir. Bu günler, dünyevi meşgalelerden sıyrılıp bütün vaktimizi ibadet ve taate ayırdığımız itikaf günleridir. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor; “De ki, ey Habibim, benim namazım da, bütün ibadetlerim de, hayatım da, ölümüm de ortağı, benzeri olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir.” İşte bu duygularla, Ramazan’ın son on gününü geçirmek, itikaf ve benzeri anları en güzel bir şekilde ibadetle, taatle değerlendirmek, Allah Resulü Hz. Muhammed Mustafa aleyhissalatu vesselam efendimizin ümmetine tavsiyesidir.
Aziz Kardeşlerim!
Bu günler, ihtiyaç sahiplerini bayram sevincine ortak eden sadaka-i fıtır günleridir. Zekat, hayır, hasenat infak günleridir. Bu günler, Rabbimizin bin aydan daha hayırlı kıldığı Kadir Gecesi'ni içinde barındıran günlerdir. Yirmi yedisi gecesi biz Kadir Gecesi'ni değerlendirmeye çalışıyoruz ama Efendimiz aleyhissalatu vesselamın tavsiyesi son on gün içerisinde aramamız şeklindedir.
Kardeşlerim!
Kadir Gecesi, hepimiz için bir vesiletün necattır, kurtuluş vesilemizdir. Cuma günleri, Ramazan ayı, üç aylar Recep, Şaban, Ramazan ayları, mübarek geceler, Mevlit Gecesi, Regaip Gecesi, Miraç Gecesi, Berat Gecesi nasıl bizim kurtuluşumuzun bir vesilesi ise, işte bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi de bütün insanlık için, bütün müminler için bir kurtuluş vesilesidir.
Aziz Müslümanlar!
Önümüzdeki Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece, Kadir Gecesi'ni idrak edeceğiz inşallah. Kadir Gecesi, Cenab-ı Hakk’ın “Oku, yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı bir alaktan yarattı. İnsana kalemle yazmayı öğreten O’dur. Bilmediğini öğreten O’dur.” mealiyle inen o ilk ayet-i kerimeler, işte Ramazan ayında, Kadir Gecesi'nde inmeye başlayan Kur'an-ı Azimüşşan’ın ilk ayetleridir. Yine Yüce Rabbimizin, “Ey Habibim, Kitabı sana insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye indirdik.” fermanında gördüğümüz gibi Kur'an-ı Kerim bütün insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için işte Ramazan ayında, Kadir Gecesi'nde indirilmeye başlanmıştır.
Cehaletin karanlığıyla daralan gönüllerin İslam'ın nuruyla aydınlandığı rahmet gecesidir Kur'an'ın indiği Kadir Gecesi. Mağfiret kapılarının ardına kadar açılıp günahların affedildiği, arınma gecesidir Kur'an'ın indiği Kadir Gecesi. Yüce Rabbimiz Kadir Suresi’nde bu gecenin kıymetini bizlere şöyle haber vermektedir: “Biz Kur’an’ı, Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Cebrail aleyhisselam o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” Rahmettir, berekettir, selam gecesidir o gece.
Aziz Kardeşlerim!
Ramazan'ı on bir ayın sultanı, Kadir Gecesi'ni bir ömre bedel kılan, Kur'an-ı Kerim'dir. O Kur'an ki; Rabbimizin kullarına en büyük nimeti ve rahmetidir.
Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım ki, Kur'an-ı Kerim'de İslam'ın yeryüzüne gönderilen en büyük nimet olduğu ifade buyurulmaktadır.
“Bugün sizin dininizi kemale erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi de tamamladım. Din olarak İslam'ı sizin için seçtim.” Cenabıhakk'ın Kur'an-ı Kerim'deki ayet-i kerimesinden Allah indinde dinin İslam olduğunu, yegane dinin İslam olduğunu her zaman söylüyoruz.
Aziz Kardeşlerim!
O Kur’an ki; Rabbimizin kullarına en büyük nimeti ve rahmetidir. Sözlerin en doğrusu ve en güzelidir. Müminlere şifadır, hakkın ve hakikatin kaynağıdır Kur’an-ı Kerim. O Kur’an ki; ilim ve irfanı, edep ve hayayı, helal ve haramı, adalet ve merhameti öğreten bir hidayet rehberidir. “Biliniz ki bu Kitap, hakkında şek ve şüphe olmayan bir Kitaptır ve müttakiler için bir rehberdir.” O Kitap ki, ruhlara huzur veren yeryüzünü yaşanılır kılan Rabbânî bir nurdur. İnsana, kendini, Rabbini, kainatı ve varoluşun gayesini hatırlatan son ilahi mesajdır.
Kardeşlerim!
Allah Resulü, Hatemü’l-Enbiya Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesini ihya edenin geçmiş günahları affedilir.” Öyleyse bu geceyi kendimize milat kılalım. Bir sonraki Kadir Gecesi'ne hangimizin erişip erişmeyeceği meçhuldür. Onun için, fırsat eldeyken, ömrümüz, nefesimiz, sağlığımız yerindeyken bugünlerin kıymetini bilelim aziz kardeşlerim. Bu geceyi anlamlı kılan Kur’an-ı Kerim’in rahmet yüklü mesajlarını gönlümüze, zihnimize ve hayatımıza aktaralım.
Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa aleyhissalatu vesselam Efendimizin Hz. Âişe annemize öğrettiği şu duayı çok yapalım: “Allah’ım! Sen affedicisin, kerimsin, affetmeyi seversin, bizi de affeyle ya Rabbi.” diye dua edelim.
Aziz Kardeşlerim!
Günahlarımıza tövbe edelim, bağışlanmamız için istiğfarda bulunalım. İşte o zaman, bölük bölük inen meleklerin varlığıyla sıkıntılarımız hafifleyecek, inşiraha erecek gönüllerimiz ve sekinet bulacak ruhlarımız inşallah.
Ramazanın bu son günlerinde eda etmemiz gereken ibadetlerden biri de sadaka-i fıtırdır. Toplumumuzda fitre olarak bilinen fıtır sadakası, Ramazana kavuşmanın, bayrama erişmenin şükrüdür. Fıtır sadakası, dayanışma ve paylaşma bilincinin toplumun tamamına yayılmasına vesiledir. O halde, fitrelerimizi ihtiyaç sahibi kardeşlerimize ulaştırmanın gayretinde olalım. Rabbimizin bizlere emaneti olan yetim ve öksüzleri unutmayalım. Onların da neşe içinde bayrama kavuşmalarına katkı sunalım. Unutmayalım ki, hayır ve hasenat olarak ne harcarsak, Allah onun yerine daha iyisini verecektir bize.
Bu vesileyle Kadir Gecenizi tebrik ediyorum. Birlik ve beraberlik, sıhhat ve afiyet, huzur ve mutluluk içinde, bağışlanmamış tek bir günahı bırakmaksızın bizleri bayram sabahına ulaştırmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.