“Cumanız mübarek olsun aziz kardeşlerim.

Ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir kadından yarattık.”

Hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Sizin en hayırlınız ailesine en güzel şekilde davranandır.”

Aziz kardeşlerim!

15 Mayıs Pazartesi günü Uluslararası Aile Günü’dür. Aile, kadın ve erkeğin şeref ve haysiyetini koruyacak, helal dairesinde yaşamasını sağlayacak en önemli kurumdur. Aile, Rabbimizin kullarına bahşettiği, kişinin ruhuna huzur, gönlüne sürur veren en büyük nimetlerden biridir. Aile, insan neslinin devamını ve korunmasını sağlayan muhkem bir kale, güvenli bir sığınaktır. 

Aile, kadın ve erkek arasında şahitlerin huzurunda gerçekleştirilen meşru bir nikah akdiyle kurulur. Kadın, aile yuvası kurunca anne olur; anne olunca da cennet onun ayaklarının altına serilir. Anne, merhametin, şefkatin ve fedakarlığın adıdır. Sevgi ve muhabbetin kaynağıdır anne. Erkek, aile ocağı kurunca baba olur. Baba, adalet, huzur ve güven demektir. Ailenin direği, sarsılmaz dayanağıdır baba. Anne ve baba insanın varlık sebebidir.

Aziz Müslümanlar!

İslam’a göre evlilik dışı nikahsız birliktelikler zinadır. Zina ise, dinimizin haram kıldığı en büyük günahlardan biridir. Ne yazık ki, nice insanlar zina sebebiyle heder olmaktadır. Nice yuvalar zina nedeniyle yıkılmaktadır. Nice umutlar ve hayaller zina yüzünden sönmektedir. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.”

Aziz Müslümanlar!

Ne hazindir ki toplumun temel taşını oluşturan aile yapısı her geçen gün fıtrata aykırı yıkıcı etkilere maruz kalmaktadır. Nikahsız birliktelikler özendirilmektedir. Sosyal medyadaki uygun olmayan içerikler ile bazı televizyon dizi ve programları, aile yapısını tehdit etmektedir. Böyle bir zamanda bizlere düşen, aile içi huzur ve güveni tesis etmek için daha fazla sorumluluk almaktır.

Yüce dinimiz İslam’ın gönderiliş gayelerinden birisi de sevgi ve saygıya, sadakat ve güvene dayalı güçlü bir aile yapısı inşa etmektir. Bu kapsamda İslam, aile üyelerinin her birisine ayrı ayrı sorumluluklar yüklemektedir.

Eşlerin birbirine karşı sorumluluğu, evliliği bir rekabet haline dönüştürmemek, birbirlerini Allah’ın emaneti olarak görmektir. Varlıkta ve darlıkta, sevinçte ve tasada birbirine destek olmaktır. Anne babanın sorumluluğu, çocuklarına milli ve manevi değerlerimizi öğretmektir. Onlara zaman ayırmak, sevgilerini göstermek, güvenli ve huzurlu bir aile ortamı sunmak, iyi bir gelecek hazırlamaktır. Çocukların sorumluluğu ise, anne babanın hakkını gözetmektir. Onlara güzel söz söylemek, merhametle muamele etmektir. Onlara “öf!” bile dememek, onların hayır dualarını almaktır.

Değerli Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz, kadını kadın, erkeği erkek olarak yaratmıştır. Fıtratı bozmaya yönelik davranışlar, özgürlük söylemlerinin arkasına sığınılarak asla meşru hale getirilemez. Dinimizin kadın ve erkeğe bakışıyla uyuşmayan yanlış anlayış ve tercihler, aile yapısını bozmakta, insan neslini ifsat etmekte, toplumu felakete sürüklemektedir. Bu sapkın anlayışları ideoloji haline getiren istismarcı yapılara karşı tedbir almak, hangi odaktan gelirse gelsinler çocuklarımızı, gençlerimizi, onların bu tuzaklarından korumak, her anne babanın en önemli vazifelerindendir.

Aziz Müslümanlar!

Aile yapımız sarsıldığında millet varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değildir. Her alanda olduğu gibi aile hayatında da dinimizin emrettiği ilkelere içtenlikle bağlı kalalım. Ailemizde nezaket ve zarafeti, şefkat ve muhabbeti, haya ve iffeti hakim kılmak için daha çok gayret edelim.

Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’de bize öğrettiği şu duayı dilimizden düşürmeyelim: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.”

Aziz kardeşlerim!

Bugün millet olarak büyük bir sevinç ve heyecan içindeyiz. Elhamdülillah. Cenab-ı Hakk’ın lütuf ve ihsanı, müminlerin gayretleriyle inşası tamamlanan İstanbul Levent Barbaros Hayreddin Paşa Camii’nde Rabbimize şükrümüzü arz ediyoruz.

Tevhitle vahdetin sembolü, şehirlerimizin kalbi, hayatımızın merkezi olan camilerimiz, aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammed'in en huzurlu ve en güvenli yuvasıdır.

Camilerimiz, yüce Allah’a kulluğumuzun, birlik ve beraberlik ruhumuzun, medeniyet tasavvurumuzun nişanesidir. Camilerimiz, akl-ı selimin, sağduyunun merkezidir. Camilerimiz, kalb-i selimin, nefsimizi her türlü kötü duygu ve düşüncelerden arındırmanın yeridir.

Camilerimiz, zevk-i selimin, İslam sanatının şaheserlerinin adresidir. Camilerimiz aynı zamanda müminlerin dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştıracak ilimle hikmet pınarlarıdır.

Camilerimiz, yavrularımızın dimağlarına, gençlerimizin gönül dünyalarına Allah ve Peygamber sevgisinin, güzel ahlakın aşılandığı irfan mektepleridir.

Allah’a hamd-ü senalar olsun ki, Levent Barbaros Hayreddin Paşa Camimiz de her yönüyle bunun güzel örneklerinden biri oldu.

Aziz kardeşlerim!

Bize düşen en önemli görevlerden biri, camilerimizi hayatımızın merkezi olarak değerlendirmektir. Camilerimizin ifade ettiği anlam ve değeri nesillerimize aktarmaktır. Kadını ve erkeğiyle, çocuğu, genci ve yaşlısıyla gönüllerimizi camilere bağlamak, camilerimizi imar ve ihya etmektir.

İnşallah bu camimizi Barbaros Hayreddin Paşa’nın torunlarına yakışır bir külliye olarak değerlendireceğiz. Gençlik merkezleriyle, kitabevi ve kütüphanesiyle, Diyanet Çocuk ve 4-6 yaş Kur'an kursu sınıflarıyla, seminer, konferans ve sohbet salonlarıyla bir ilim, irfan merkezi yapalım. Levent’in kalbi burada atsın inşallah.

Cenab-ı Hak bu camimizin ibadete açılışı münasebetiyle başta zat-ı devletleri olmak üzere emeği geçen, sevincimize ortak olan ve dua eden kardeşlerimizden ebeden razı olsun. Geçmişten günümüze camilerimizin imar, inşa ve ihyasına öncülük eden, destek olan, yardımda bulunan kardeşlerimizi iki cihanda aziz eylesin.”