12 Ocak 2024 Cuma

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Fatih Camii’nde hutbe irad etti

 

  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Fatih Camii’nde hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Fatih Camii’nde hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Fatih Camii’nde hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Fatih Camii’nde hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Fatih Camii’nde hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Fatih Camii’nde hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Fatih Camii’nde hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Fatih Camii’nde hutbe irad etti

 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul Fatih Camii’nde hutbe irad etti, ardından Cuma namazı kıldırdı.

Muhterem Müslümanlar!

Ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “De ki: Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım. Onların yanı başımda bulunmalarından da sana sığınırım.”

Hadis-i şerifte ise sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Bismillahirrahmanirrahim ile başlanmayan her önemli iş, bereketsiz ve sonu verimsizdir.”

Kardeşlerim!

Cenab-ı Hak, Peygamberleri aracılığıyla her türlü sıkıntı ve zorluktan kurtaran, iyilik ve hayır kapılarını açan iki önemli cümle öğretmiştir bizlere. Bu iki cümle, Euzü-Besmele olarak bildiğimiz Euzu billahi mineşşeytanirracim ve Bismillahirrahmanirrahim’dir. Euzü-Besmele, “Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım”, “Söz ve işlerime Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlarım” anlamına gelmektedir. İşlerimize başlarken besmele ile başlamanın ne kadar önemli olduğunu işte okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bütün insanlığa öğretmektedir. Rabbimizin emir ve yasaklarına göre hayatımızı tanzim etme kararlılığını işte işlerimize başlarken besmele ile başlayarak ve ‘Euzu billahi mineşşeytanirracim’ diyerek şeytanın şerrinden Allah’a sığınmakla bu niyetimizi en güzel bir şekilde göstermiş oluruz.

Aziz Müslümanlar!

Euzü-Besmele, imkanları ve gücü sınırlı olan insanın, sonsuz kudret ve merhamet sahibi Allah’a sığınmasıdır. Allah’ın her an ve her yerde kendisini gördüğü bilinciyle yaşamasıdır. Nitekim Rabbimiz buyurmaktadır ki; “Rabbin sürekli gözeticidir.” Bu ayet-i kerime bizim her davranışımızı, her amelimizi Rabbimizin gözetimi altında olduğumuzu bilerek yapmamız gerektiğini bizlere hatırlatmaktadır.

Euzü-Besmele, ibadetlerimizin anahtarıdır, dilimizin süsüdür. Euzü-Besmele ile açılır gönül kapıları Allah’a. Zorlukların üstesinden gelmek için Euzü-Besmele ile niyazda bulunulur Yüce Mevla’ya. Sorumluluklar yerine getirildikten sonra Euzü-Besmele ile hastalıklara şifa istenir Allah’tan. Bütün tedbirler alındıktan sonra Euzü-Besmele ile sıkıntılara çare beklenilir Cenab-ı Hak’tan.

Aziz Müslümanlar!

Euzü-Besmele, müminler için kitaplara ve levhalara sığdırılamayacak kadar değerli ve kıymetli bir hazinedir. Rabbimiz, onları anlayalım ve hayatımızın her alanında kılavuz edinelim diye bizlere göndermiştir. Bütün insanlığa Allah’a sığınma vesilesi söylemi olarak, ‘Euzu billahi mineşşeytanirracim’i Kur’an-ı Kerim’in birçok yerinde çeşitli ibadetlerle hatırlatmaktadır Rabbimiz. ‘Bismillahirrahmanirrahim’i her surenin başında ve Kur’an-ı Kerim’in içinde bir ayet olarak Rabbimiz bütün müminlere hatırlatmaktadır.

Nitekim tertemiz yaşantılarıyla insanlara örnek olan bütün Peygamberler, davetlerine Euzü-Besmele ile başlamışlardır. İnsanları tevhit ve vahdete Euzü-Besmele ile çağırmışlardır. Haramlardan, gayri meşru işlerden, kin, nefret ve öfkeden, fayda vermeyen ilimden Allah’a sığınmışlardır. Şeytana, şeytani duygu ve düşüncelere, her türlü şerre ve şer odaklarına karşı Allah’tan yardım istemişlerdir. Yüce Rabbimizin bu husustaki emri gayet açıktır: “Eğer şeytandan seni kötülüğe sevk edecek bir düşünce gelirse, hemen Allah’a sığın.” buyurarak Rabbimiz bütün kullarını şeytanın şerrinden, tuzaklarından, hilelerinden Kendisine sığınması gerektiğini emretmektedir.

Kardeşlerim!

Bizler de hayatımızın her anını Euzü-Besmele ile ilmek ilmek dokuyalım. Euzü-Besmele ile başlayalım her sözümüze ve işimize. İyiliklerle kuşatalım dört bir yanımızı; yaklaşmayalım hiçbir kötülüğe. Euzü-Besmele ile öğrenelim ilmi, bilimi ve teknolojiyi. Allah’ın adıyla okuyalım, okutalım. Hani Süleyman Çelebi mevlidine başlarken; “Allah adın zikredelim evvela. Vacib oldur cümle işte her kula” diyor ya… Adeta Bismillahirrahmanirrahim ile işe başlayın hadis-i şerifini mısralarıyla bu şekilde anlatıyor.

Aziz Kardeşlerim!

Euzü-Besmele ile işyerlerimizi açalım, mesaimize Euzü-Besmele ile başlayalım. Helalinden kazanıp helale harcamaya gayret edelim. Haramdan, kul ve kamu hakkından uzak duralım. Euzü-Besmele birleştirsin gönüllerimizi Rabbimiz. Sağlamlaştıralım birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi; aramıza fitne, fesat ve ayrılık sokmaya çalışanlara asla fırsat vermeyelim. “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” diyor ya İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy. İşte bunun için fitneden, fesattan, tefrikadan, çocuklarımızla, gençlerimizle millet olarak uzak durmaya çalışalım.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) evinden çıkarken, evine girerken, yatarken, kalkarken daima Euzü-Besmele çekerdi. Euzü-Besmele ile sözlerine ve işlerine başlar, Euzü-Besmele ile Rabbine niyazda bulunurdu. Bizler de mübarek üç ayların birincisi Receb’in şu ilk gününde samimiyetle açalım ellerimizi Yüce Rabbimize. Tevazu ile boyun eğelim Rabbimize. Beytüllahın şubeleri camilerimize daha bir aşkla, coşkuyla gidelim. Çocuklarımızı, torunlarımızı ellerinden tutarak birlikte gidelim camilerimize, birlikte yaşayalım bu mübarek manevi anları çocuklarımızla, gençlerimizle, ailemizle. Camilerimizin mihraplarını, minberlerini, kürsülerini, minarelerini sesleriyle, sözleriyle, vaaz ve nasihatleriyle, cami dersleriyle, irşad faaliyetleriyle süsleyen hocalarımızdan daha çok istifade etmenin gayreti içerisinde olalım. 90 bin civarında camimizde 30 bin civarında Kur’an kursumuzda inanç, ibadet ve ahlaki konularda milletimizin sürekli hizmetinde olan 150 bine yakın hocamızdan Allah razı olsun. Onlar sadece camilerimizin değil, mahallelerimizin, beldelerimizin, şehirlerimizin manevi rehberleri. Onlar Peygamber varisidirler. Bütün hocalarımızın en çok dikkat ettiği şey Peygamber varisliğine daha bir aşkla ve heyecanla milletimizin bütün fertlerine ilim, irfan, inanç, ibadet, ahlak muamelat alanlarında yardımcı olacak çalışmalar yapmalarıdır. Milletimizin de cami içi ve cami dışı diyanet hizmetlerinde, irşad faaliyetlerinde gayret içerisinde olan hocalarımızdan özellikle bu mübarek üç aylarda daha çok yararlanmaları ve onların kadru kıymetini bilmeleridir. Birbirleriyle daha iyi bir iletişim içerisinde olmaları, iyilik yolunda birbirlerine hep destek olmaları, kötülüklere karşı Allah’a sığınarak birlikte mücadele etmeleridir.

Değerli Kardeşlerim!

Rabbimiz birliğimizi, beraberliğimizi toplum olarak huzur ve sekinet içerisinde yaşamayı hepimize, milletimize, İslam alemine, bütün insanlığa nasip eylesin.