Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Iğdır Üniversitesi’nde öğrencilere “İslam’ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince” başlıklı konferans verdi.

Iğdır Üniversitesi Karaağaç Yerleşkesi 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, sözlerinin başında, 12 Mart’ın İstiklal Marşı’nın kabul edildiği tarih olduğunu hatırlatarak, İstiklal Marşı’nın başlı başına medeniyet değerlerimizi içinde toplayan çok önemli bir eser olduğuna işaret ederek, “İstiklal Marşı ruhu bizde hep devam edecek. Çocuklarımıza, gençlerimize intikal edecek, bu ruhla neslimiz devam edecek inşallah.” dedi.

Kur’an-ı Kerim’in ilk inen ayetlerinde okumaktan, öğrenmekten, kalemden bahsedildiğini aktaran Başkan Erbaş, medeniyetimiz bir ilim, hikmet, irfan medeniyeti olduğunu söyledi.

“İslam'ın yayılışı ilimle, irfanla, hikmetle oldu”

“Bu medeniyetin çocuklarının elinden kitap ve kalem eksik olmayacak.” diyen Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

“Kitabın ve kalemin elimizde olduğu asırlarda biz hep aleme ışık saçtık, aleme yön verdik. Bütün cihana iyiyi, doğruyu, güzeli, birlikte yaşama tecrübesini öğrettik. Kütüphaneler kurduk. O kütüphanelerde ilmi faaliyetler, mektepler, medreselerde peygamberlerin varisleri olarak insanlık iyiye, güzele nasıl ulaşır onun gayreti içerisinde olduk. Bunun temellerini Allah Resulü Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) Medine'de attı. Yesrib’i ilimle, irfanla, bilgiyle, hikmetle şehir haline getirdi. Efendimiz Yesrib’e hicret ettikten sonra orayı Medine-i Münevvere haline getirdi. Mescid-i Nebevi’yi yaptırdı ve içinde suffeyi, mektebi kurdu, o suffede nice binlerce alim yetişti. Orada yetişen alimler Medine’nin yüzlerce, binlerce kilometre uzaklarına gitti. Onlar da mescitler, mektepler, medreseler kurdular. İslam’ın yayılışı ilimle, irfanla, hikmetle oldu."

Müslümanların her zaman insanlığa iyilik getirmek için bilginin peşinde koştuklarını kaydeden Başkan Erbaş, Müslümanların binlerce kilometre uzaklara giderek iyiliği, güzelliği dünyaya yaymaya gayret ettiklerini, oralardaki insanları zulümden kurtarıp oraları Kur’an-ı Kerim’le aydınlatmaya başladıklarını söyledi.

“İslam’da bilginin insanlığın faydasına kullanıldığı hakikatini aklımızdan çıkarmayalım”

Katliamların, soykırımların yaşandığı Kudüs’ün, Müslümanların idaresinde olduğu dönemlerde “selam yurdu” olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “1948 yılında bir terör şebekesi oraya hakim oldu. Bugün görüyorsunuz. Bilgiyi insanları öldürmek için kullanan batılılar, Haçlıların torunları Kudüs’te bir buçuk sene içerisinde 20 bine yakını bebek çocuk bir 20 bine yakını kadın olmak üzere 50 binin üzerinde insanı katlettiler. Bizim bilginin, hikmetin İslam’ın özünde insanlığın faydasına kullanıldığı hakikatini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayacağız.” şeklinde konuştu.

Bütün ilimlerin dini ilim olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, “Bizim bilim tarihimizde bunun için dini ilimler ve din dışı ilimler diye bir tasnif yapılmamıştır. İlahiyat fakültesindeki ana bilim dalları tefsir, hadis, fıkıh, kelam ve benzeri, bunlar ne kadar dini ilimse fen bilimlerinden fizik, kimya, astronomi, mühendisliğin çeşitli alanları, tıp, biyoloji, bütün bunlar da bize göre dini ilimlerdir.” ifadelerini kullandı.

“Ahlak gencin süsüdür”

“Bilgi ahlakla birlikte edinilmeli ve ahlakla birlikte kullanılmalı.” diyen Başkan Erbaş, “Ahlak gencin süsüdür. Peygamber Efendimiz, ‘Ben güzel ahlak tamamlamak için gönderildim’ buyuruyor. Her birimiz Peygamber Efendimizin insanlığa kazandırdığı ahlaki değerleri hiçbir zaman göz ardı etmeden hayatımızı kurmaya gayret edelim. Değerimiz o zaman artacak. Hem Allah katındaki değerimiz hem de toplum katındaki değerimiz o zaman çok daha iyi noktalarda olacak. Ahlak bizim olmazsa olmazımız. Peygamber Efendimiz şöyle bir dua öğretiyor bize, ‘Allah'ım yaratılışımı güzel yaptığın gibi ahlakımı da güzelleştir.’ Her aynaya baktığımızda bu duayı yapalım, unutmayalım.” ifadelerini kullandı.

İnsanın, yaratılmışların en şereflisi olduğu söyleyen Başkan Erbaş, “Rabbimiz, ‘Biz insanı en güzel bir surette yarattık’ buyuruyor. İnsanoğlu en güzel surette yaratılmış bir varlık. Hemen devamındaki ayette de ‘Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.’ buyuruyor. Demek ki aşağıların aşağısı olmamak için o güzel yaratılmışlığımızı devam ettirmemiz lazım. Neyle devam ettireceğiz? Bunun için de Rabbimiz aklıyla insanı kendi haline bırakmamış. Peygamber, Kitap göndermiş. İnsan yaratıcısının rızasına uygun yaşasın diye peygamberler göndermiş. Hazreti Âdem’den Hazreti Muhammed (s.a.s.)’e kadar bütün peygamberler bunun için gönderilmiş ve din bunun için gelmiş. Yani insanlar doğru yolda olsunlar, iyi olsunlar iyiliği yaysınlar.” diye konuştu.

“İyilik Haftası”nı kutlayacağız

Peygamberlerin iyiliği yaymak için gönderildiğini kaydeden Başkan Erbaş, 13 Mart- 20 Mart tarihlerinde “İyilik Haftası”nı kutlayacaklarını belirterek, şunları söyledi:

“Böyle bir hafta ihdas ettik. Neden bu tarihi belirledik? Çünkü bundan 50 sene önce Türkiye Diyanet Vakfı'nın kuruluş günüdür 13 Mart. Birbirinize iyilik yapın, iyilik etkinlikleri yapın. Diyelim ki sıkıntıda olan arkadaşlarınız var, o arkadaşlarınızın sıkıntısını gidermek için bir iyilik yapın mesela. Bizim yaratılış amacımız bu.

Hepinize başarılar diliyorum. Cenab-ı Hak, “İyilik Haftası”nda iyi olmayı, iyilik yapmayı hepimize nasip eylesin, hepinizi bilgiyi, hikmeti, insanlığın faydasına kullanmak için edinen kullarından eylesin.”

Programa, Vali Ercan Turan ve Rektör Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma da katıldı.