Paylaş Facebook Facebook Facebook
8 Mayıs 2025 Perşembe

9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı

 

  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı
  • 9. Dini Yayınlar Kongresi, Ankara’da başladı

 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığımız, ülkemizde farklı toplumsal katmanlara, dünyada da farklı toplumlara ulaşmak adına din hizmetleri, eğitim hizmetleri ve yayıncılık faaliyetlerinde hizmet ve eser çeşitliliğini her geçen gün daha da artırmaktadır.” dedi

Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğünce, “Yabancı Dil ve Lehçelerde Dini Yayıncılık” başlığıyla düzenlenen 9. Dini Yayınlar Kongresi, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla başladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı 15 Temmuz Milli İrade Şehit Ali Alıtkan Konferans Salonu’nda düzenlen kongrenin açış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “İslam medeniyeti, gücünü bilginin, hikmetin ve irfanın kaynağı olan İslam’dan alır. Nitekim insanlığı hakikatin bilgisiyle buluşturan, karanlıklardan aydınlığa çıkaran, onlara iyilik ve barış yollarını gösteren Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajının yeryüzüyle buluşması, tarihin akışında kesin ve keskin bir dönüm noktası oluşturmuştur.” dedi.

İslam medeniyetinin, bir bilgi ve hikmet medeniyeti olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “Kur’an-ı Kerim’in bilgi edinmeye, okumaya, anlamaya, tefekkür ve tedebbür etmeye teşvik eden ayetleri hepimizce malumdur. İlk insan Hz. Âdem aleyhisselam’ın yaratılış sürecinden bahseden ayetler, bilginin insanı mahlûkat arasında mükerrem kılan önemli bir değer olduğuna dikkat çekmektedir.” diye konuştu.

“Dinin ve maneviyatın alabildiğine örselendiği bu süreçte toplumların inanç ve değer yargıları ciddi yaralar almaktadır”

İnsana ve hayata dair her türlü buluşun, keşfin ve yeniliğin, bilginin elde edilmesi ve işlenmesiyle gerçekleştiğini söyleyen Başkan Erbaş, “Bugün bilimsel bilginin ve bilhassa teknolojinin belirleyici olduğu bir çağda yaşıyoruz. Ancak, bugün hayat, epistemolojik ve ontolojik bakımdan ciddi açmazları bulunan, insan, varlık ve âlem konusunda paradoksal bir anlayışa saplanmış olan Batı merkezli bilgiyle şekillenmektedir. Beşeri ilişkilerden insanın çevreyle münasebetine kadar hayatın her alanı, Batı’nın zihin kodlarıyla dizayn edilmektedir. Dinin ve maneviyatın alabildiğine ötelendiği ve örselendiği bu süreçte toplumların inanç ve değer yargıları ciddi yaralar almaktadır. Böylece adalet, merhamet, emanet, barış, itidal gibi değerler, yerini büyük oranda kaos, kargaşa ve anlamsız çatışmalara bırakmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Batı uygarlığı, insanlığın haline ve istikbaline dair ideal bir teklif sunamamıştır”

Batı’nın 18. yüzyıldan bu yana bütün dünyaya dikte ettiği düşünce ve davranış biçiminin, insanlığın özlediği huzur ve güveni tesis edemediğine dikkat çeken Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

“Batı uygarlığı, insanlığın haline ve istikbaline dair ideal bir teklif sunamamıştır. Bilakis geleceğe dair umudun daha da zayıflamasına sebep olmuştur. Gelinen noktada insanlık, küresel boyutta bir tehdide dönüşen inanç, ahlak ve değerler krizleriyle karşı karşıyadır. Önemle ifade edeyim ki yaşanan krizler, beraberinde büyük değişim ve dönüşümler için fırsatlar da barındırmaktadır. Bu bakımdan, insanlığın maddi ve manevi bunalımlarına çözüm sunan İslam’ın hakikat ve değerlerinin insanlıkla buluşturması hususunda mevcut durumun en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada azami gayret sarf edilmesi gerektiğine inanıyorum. Zira insanlığın maruz kaldığı sosyal, kültürel, siyasi, iktisadi ve ahlaki krizler, İslam’ın hayat veren ilkelerine duyulan ihtiyacı, bugün her zamankinden daha fazla hissettirmektedir.”

İslam’ın varlık ve hayat tasavvurunu, Hz. Peygamberin temsil ve tebliğ ettiği değerleri, miras bıraktığı ilim, hikmet ve ahlakı doğru anlayarak çağa taşımanın, Müslümanlar için ihmal edilemez bir sorumluluk olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, “Çünkü insanlığın bireysel, toplumsal ve küresel boyutta ihtiyaç duyduğu güven ve huzur, ancak İslam’ın hakikatlerinin bilgi, bilinç, ahlak ve sistem düzeyinde hayata geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Bunun için öncelikle sahih bilgiyi insanlığın gündemine taşımak, bilgi, bilinç ve değerler ekseninde yeni bir hayat tasavvuru ortaya koymak durumundayız. Bu bizim Allah’a, Rasulüne ve insanlığa karşı en temel vazifemizdir.” dedi.

“Başkanlığımız, İslam’ın ilke ve değerlerinin insanlıkla buluşturulması için azami gayret sarf etmektedir”

Başkan Erbaş, bilgiye ulaşmanın son derece kolaylaştığı günümüzde, insanların doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmasının büyük bir çaba ve hassasiyet gerektirdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Bu itibarla, bilgi çağının insanına sahih dini bilgiyi en doğru ve etkili şekilde sunmanın yollarını bulmalıyız. Dijitalleşmeyle birlikte etkileşimin küresel boyutta gerçekleştiği günümüzde bu sorumluluğumuz her zamankinden daha fazladır. Bu noktada en büyük sorumluluğun toplumu din konusunda aydınlatmakla görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığı’na düştüğünün bilincinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Bu önemli misyonuyla Başkanlığımız, hayatın inanç, ibadet ve ahlak boyutunu ortaya koymak ve bu konuda toplumu aydınlatmak üzere çalışmalarını büyük bir hassasiyetle sürdürmektedir. İslam’ın ilke ve değerlerinin insanlıkla buluşturulması için azami gayret sarf etmektedir. Başkanlığımız, ülkemizde farklı toplumsal katmanlara, dünyada da farklı toplumlara ulaşmak adına din hizmetleri, eğitim hizmetleri ve yayıncılık faaliyetlerinde hizmet ve eser çeşitliliğini her geçen gün daha da artırmaktadır. Özellikle farklı toplumların ihtiyaçlarına doğrudan hitap edebilen nitelikli yayınlarla onları buluşturmanın mücadelesini vermektedir.”

Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının, kurulduğu ilk yıllardan itibaren yayın hizmetlerine büyük bir önem verdiğini, vatandaşların doğru bilgiye ulaşması için adeta bütün kaynaklarını seferber ederek basılı, sesli ve görüntülü eserler hazırladığını, belirli periyotlarla süreli yayınlar çıkardığı aktardı.

Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının ilk başlarda İslam’ın temel kaynaklarının farklı dillerde yayınlanmasıyla başlayan yabancı dil ve lehçelerdeki yayıncılık serüveninin, günümüzde uluslararası alanda ses getiren bir başarı hikayesine dönüştüğünü belirtti.

“43 dil ve lehçede Kur’an Meali basılarak dünyanın her yerine ücretsiz olarak dağıtılmıştır”

43 dil ve lehçede Kur’an Meali’nin basılarak “Hediyem Kuran Olsun” projesi kapsamında Uzak Doğu ve Güney Asya ülkelerinden Kafkaslara, Orta Doğu’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika kıtasına kadar dünyanın her yerine ücretsiz olarak dağıtıldığı bilgisini paylaşan Başkan Erbaş, “Sevgili Peygamberimizin sünnetini sade ve anlaşılır bir dille ve özgün bir tasnif metoduyla günümüz insanına ulaştırmayı amaçlayan “Hadislerle İslam”, Başkanlığımız tarafından Almanca, Arnavutça, Azerice, İngilizce, Kazakça, Kırgızca, Rusça ve Boşnakça olmak üzere 8 dilde basılmıştır. Arapça, Bengalce, Gürcüce, Urduca ve Uygurca dillerinde tercüme çalışmaları devam etmektedir.” ifadelerini kulandı.

Ülkemizin dini ve kültürel zenginliğini tüm dünyaya tanıtmak amacıyla çocuk, gençlik, halk, aile ve sanat kategorileri başta olma üzere birçok türde çeviri faaliyetine devam ettiklerini kaydeden Başkan Erbaş, “Özellikle çocuk kitapları, yayınlarımız arasında önemli bir konuma sahiptir. Bu çalışmalar, yurt dışındaki vatandaşlarımızın, soydaş ve dindaşlarımızın dini ve milli kimliklerini korumaları noktasında önemli bir katkı sağlamaktadır. Ayrıca bu yayınlar, kültürler arasında köprüler kurarak insanlığın ortak birikimine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda yabancı dilde yapılan yayınların, özellikle Müslüman azınlıkların yaşadığı coğrafyalar açısından büyük bir önemi haiz olduğunun altını çizmek isterim.” şeklinde konuştu.

Yayıncılık alanındaki faaliyetlerimizi daha da geliştirmek ve çeşitlendirmek adına mevcut gelişmeler, problemler ve gelecek perspektiflerinin bilimsel bir zeminde ele alınıp tartışılmasını önemsediklerini belirten Başkan Erbaş, “Gelişmeleri takip etmek, yayın hizmetleri için kısa, orta ve uzun vadede hedef ve yeni projeler oluşturmak, konunun uzmanlarından istifade ederek dini yayıncılığa nitelikli bir ivme kazandırmak amacıyla bu kongreleri düzenliyoruz. Bu anlayışın bir tezahürü olarak, açılışını yaptığımız kongremizin farklı dillerde yayıncılık hususunda önemli açılımlar getireceğine, bu alandaki hizmetlerimizin daha verimli hale getirilmesi hususunda önemli katkılar sağlayacağına yönelik inancımı ifade etmek istiyorum. Kongremizin hazırlanmasına emek ve gayretleriyle katkıda bulunan bütün kardeşlerimi tebrik ediyorum. Tebliğ ve müzakereleriyle dini yayıncılık alanında önemli açılımlar getireceğine inandığım bütün hocalarımıza şimdiden teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Açılış oturumunda, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı’nın da bir konuşması yaptığı 9. Dini Yayınlar Kongresi, üç gün sürecek. Kongre, 10 Mayıs Cumartesi günü sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erecek.