Paylaş Facebook Facebook Facebook

“İslamiyet, dezavantajlı kesimlerin ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi teşvik etmektedir”

 

  • “İslamiyet, dezavantajlı kesimlerin ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi teşvik etmektedir”
  • “İslamiyet, dezavantajlı kesimlerin ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi teşvik etmektedir”
  • “İslamiyet, dezavantajlı kesimlerin ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi teşvik etmektedir”
  • “İslamiyet, dezavantajlı kesimlerin ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi teşvik etmektedir”

 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, “Yüce dinimiz, insanların fiziksel farklılıklarına göre bir ayırım yapmamaktadır. Bununla beraber, toplumun dezavantajlı kesimlerinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi ve onlara yakınlık göstermeyi her vesileyle teşvik etmektedir.” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, Ankara’da Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Peygamberimiz (s.a.s) ve Engelliler” başlıklı panele katıldı.

Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu’ndaki programda konuşan Başkan Arpaguş, insan hayatı ve onurunun mukaddes olduğunu belirterek, “Hangi ırk, din veya cinsiyette olursa olsun, engeli olsun veya olmasın, her insan onuruyla yaşama hakkına sahiptir. Zira onur, insanı çevresiyle kurduğu ilişkiyi belirleyen ve ona saygınlık kazandıran en temel unsurdur.” ifadelerini kullandı.

“Takva bilinci, bütün tabiata karşı insana ahlaki bir duruş kazandıracaktır”

“Bilinmelidir ki, insanın yaşadığı zorluklar veya fiziksel sınırlılıklar, onun kıymetinden hiç bir şey eksiltmez, onun değerini asla azaltmaz. Zira insanı varlık âleminde ayrıcalıklı kılan asıl değer, kalbinde yaşadığı iman ve takvadır." diyen Başkan Arpaguş, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in “Allah sizin dış görünüşlerinize ve mallarınıza bakmaz; ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.” hadis-i şerifini hatırlatarak, “Peygamber Efendimiz, insanı değerli kılacak asıl unsurun takva, iman, Allah’a olan saygı olduğunu ifade etmişlerdir. Takva bilinci engellilere, yetimlere, yaşlılara ve bütün tabiata karşı insana ahlaki bir duruş ve davranış kazandıracaktır.” şeklinde konuştu.

“Yüce dinimiz, tüm insanlığın dünya ve ahiret mutluluğunu hedefleyen bir hayat nizamıdır”

İslamiyet’in insanın kendisiyle, Rabbiyle, sosyal çevresiyle, ailesi, akrabaları ve komşularıyla ilişkilerini her boyutuyla düzenleyen bir din olduğunu dile getiren Başkan Arpaguş, “Yüce dinimiz, tüm insanlığın dünya ve ahiret mutluluğunu hedefleyen bir hayat nizamıdır. Özellikle sosyal ilişkilere büyük önem veren dinimiz, insanların fiziksel farklılıklarına göre bir ayırım yapmamaktadır. Bununla beraber, yetim, yaşlı, engelli, kimsesiz gibi toplumun dezavantajlı kesimlerinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi ve onlara yakınlık göstermeyi her vesileyle teşvik etmektedir.” ifadelerine yer verdi.

“Peygamber Efendimiz, engellileri topluma kazandırmıştır”

Başkan Arpaguş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.) engellileri toplumun diğer fertlerinden ayırt etmemiş, onlarla ilgilenmiş, onlara ziyadesiyle değer vermiştir. Onların problemlerine çözümler bulmuş, onlarla ilişkilerini daima müspet bir şekilde yürütmüştür. Engelli insanlara iltifatlarda bulunarak her daim gönüllerini almaya ve kalplerini kazanmaya çalışmıştır. Onların toplumdan dışlanmamaları ve geri planda kalmamaları için çeşitli hizmetlerde onların yeteneklerinden yararlanma cihetine giderek kendilerine yapabilecekleri farklı görevler vermiştir. Böylece onların hayatın merkezinde yer edinmelerini sağlamış ve onları topluma kazandırmıştır.”

Kur’an-ı Kerim’in ve Sünnet-i Seniyye’nin kaynaklık ettiği İslam medeniyetinin adalet ve merhameti toplumsal düzenin merkezine yerleştirdiğini ve engellileri sosyal yapının ayrılmaz bir parçası olarak gördüğünü ifade eden Başkan Arpaguş, “Yetimin yüzünü güldürmeyi, ihtiyaç sahibinin elinden tutmayı, güçsüze kol kanat germeyi, toplumsal dayanışmanın bir gereği saymıştır. Engelli bireyleri Allah’ın birer emaneti olarak bilmiş, onların haklarını güvence altına almak suretiyle onurlarını korumayı, sosyal hayata tam katılımlarını güçlü bir biçimde sağlamayı ve onları maddi-manevi desteklemeyi dini, ahlaki ve içtimai bir sorumluluk olarak değerlendirmiştir.” diye konuştu.

“Bizlere düşen, engelli kardeşlerimizin hayatın her alanında yer almalarını, huzur ve güven içinde olmalarını sağlamaktır”

Engellilerin toplumsal hayatta karşılaştıkları güçlükler, maruz bırakıldıkları zorluklar, problemler, çoğunlukla onlarda bulunan kısıtlılıklardan dolayı değil, toplumsal hassasiyetin eksikliğinden ve duyarsızlığından kaynaklandığına dikkati çeken Başkan Arpaguş, şunları kaydetti:

“Bu noktada özellikle vurgulamak isterim ki, toplumların olgunluk düzeyi, o toplumun kırılgan fertlerine gösterilen ilgi ve ihtimamla ortaya çıkar. Bir toplumun medeniyet seviyesi, o toplumdaki korunmaya muhtaç kimselerin, yetimlerin, yoksulların, yaşlıların ve elbette engelli bireylerin hayat standartlarında kendisini gösterir.

Bizlere düşen, karşılaştıkları zorlukları aşabilmeleri için engelli kardeşlerimize destek olmaktır. İhtiyaç duydukları her zaman onların yanında olduğumuzu hissettirmektir. Her türlü imkan ve fırsatlardan onların da gerektiği gibi yararlanabilmeleri hususunda elimizden gelen gayreti göstermektir. Hayatın her alanında yer almalarını ve bulundukları her yerde huzur ve güven içinde olmalarını sağlamaktır.”

“Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, engelli bireyler için pek çok alanda hizmet yürütmekteyiz”

Başkan Arpaguş, engelli bireylere yönelik yürütülen çalışmalara ilişkin ise şu bilgileri verdi:

“Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, engelli bireyler için yürüttüğümüz çalışmaları Kur’an’ı Kerim’in bize işaret ettiği istikamette ve Peygamber Efendimizin örnekliğinde şekillendirmekteyiz. Camilerimizin erişilebilirliğinden Braille alfabesiyle Kur’an ve dini yayınlar neşrine, hutbelerin işaret diline çevrilmesinden dini yayınların işitme engelli kardeşlerimiz için seslendirilmesine, Kur’an kurslarında özel sınıflar oluşturulmasından her ay cami-engelli buluşmalarına kadar pek çok alanda hizmetler yürütmekteyiz.

Başkanlığımıza bağlı Kur’an kursları vasıtasıyla engelli vatandaşlarımıza yönelik özel eğitim programları uygulanmaktadır. Bu programlar, işitme ve görme engelli kardeşlerimiz için hazırlanan işaret dili ve Braille destekli eğitim materyalleriyle gerçekleştirilen hizmetlerdir.

Yine bu çerçevede engelli bireylerin Başkanlığımız hizmetlerinden daha etkin bir şekilde istifade edebilmelerine, moral ve motivasyonlarını artırarak hayata daha aktif katılabilmelerine destek olabilmek ve engellilik hususunda toplumsal bir bilinç ve farkındalık oluşturmak amacıyla da çeşitli sosyal etkinlikler de bulunmaktayız.”

Panele, Diyanet İşleri Başkanlığı üst düzey yöneticileri, aileler ve davetliler katıldı.