27 Ekim 2017 Cuma

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan Melike Hatun Camii Hutbesi...

 

 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ankara’da ibadete açılan Melike Hatun Camii’nde hutbe irad etti.

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللّهِ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَأَقَامَ 

الصَّلاَةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَلَمْ يَخْشَ إِلاَّ اللّهَ 


وقال النبي صلى الله عليه وسلم

مَنْ بَنَى مَسْجِدًا لِلَّهِ بَنَى اللَّهُ لَهُ فِى الْجَنَّةِ مِثْلَهُ

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!

Bizlere Beytullah’ın bir şubesi olan bu güzel caminin açılışını lütfeden Yüce Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun.

Aziz Müminler

Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve Allah’tan başkasından korkmayanlar imar edebilir. İşte doğru yolda olmaları umulanlar bunlardır.” Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim Allah için bir mescit bina ederse, Allah da ona cennette bu mescidin benzeri bir köşk bina eder.”

Muhterem Müminler

Şu anda Resulullah Efendimiz (s.a.s)’in cennet bahçesi olarak vasıflandırdığı mukaddes bir mekânın içinde bulunuyoruz. Burası günde beş vakit Rabbimize kulluğa davet için yapılmış ulu bir camidir. Burası dil, renk, statü ve yaş farkı gözetilmeksizin bedenlerimizle birlikte gönüllerimiz ve dualarımızın birleşmesi için inşa edilmiş kutlu bir mabettir. Burası, kendisine doğru attığımız her adımımızla yüceleceğimiz, mihrap, minber ve kürsüsüne her yönelişimizde ilim, irfan ve hikmetle donanacağımız, dünya ve ahiret saadetimize vesile olacak bir mekteptir. Rabbimiz şehrimiz ve milletimiz için hayırlı eylesin.

Değerli Kardeşlerim

Cami inşa etmek elbette önemlidir. Ancak asıl önemli olan; camiyi varlığımızla mamur eylemektir. Camide zihinlerimizi, gönüllerimizi imar etmektir. Kadını, erkeği, çocuğu, genci yaşlısıyla bizlere düşen, camilerimizi ibadetlerimizle şenlendirmektir. Daha da önemlisi; kendini bilen, Rabbini bilen, çevresini bilen, sorumluluklarının farkında olan, milletine ve insanlığa faydalı nesiller yetiştirme noktasında camilerimizi daha canlı ve verimli olarak kullanabilmektir.

Kıymetli Müslümanlar

Camiler; elinden ve dilinden emin olunan “güvenilir mümin” şuurunu ve güzel ahlakı evlerimize, mahallelerimize, ülkemize ve insanlığa dalga dalga yaymak amacıyla yapılır. Camiler, aynı zamanda İslam beldelerinin bağımsızlığının, müminlerin her türlü dünyevi esaretten kurtularak gerçek özgürlüğe ulaşmalarının sembolüdür. Bunun için biz, camilerimiz ve ezanlarımız için istiklal marşında dua eden bir milletiz. Ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli, Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli, Bu ezanlar ki, şehadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. İstiklal Şairimiz, bu niyazı dile getirmiştir.

Kardeşlerim

Geliniz bu kutlu mabette, bu mübarek vakitte hep birlikte Yüce Rabbimize el açıp gönülden “âmin” diyelim: Yâ Rabbi! bu güzel camimizi şehrimiz, ülkemiz ve aziz milletimiz için hayırlara vesile eyle! Rabbimiz! Bağımsızlığımızın sembolü ezanlarımızı dindirtme! Şehitlerimizin simgesi olan bayrağımızı indirtme! Mabetlerimize namahrem eli değdirtme! Allah’ım! Vatanımıza, milletimize; birliğimize, dirliğimize kastedenlere fırsat verme! İstiklal ve hürriyetimizi; kardeşlik ve muhabbetimizi daim eyle! Yâ Rabbi! Değerlerimiz uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimize rahmetinle muamele eyle! Gazilerimize acil şifalar lütfeyle! Bizleri onların uğrunda canlarını feda ettikleri, kanlarını akıttıkları yüce değerleri yaşayan ve yaşatanlardan eyle! Asırlardır senin isminin gök kubbede yankılanması için çabalayan milletimizi her daim aziz ve muzaffer eyle Allah’ım!