Peygamber Efendimiz can, mal ve onur dokunulmazlığının insanın doğuştan getirdiği temel hak ve hürriyetlerin başında geldiğini haber verir. Kadına yönelik şiddet, söz konusu dokunulmazlıkları ihlal eden büyük bir insanlık suçudur.
Yüce dinimize göre, insan, varlık âleminin en şerefli üyesi olarak saygıyı, şefkati, adaleti ve merhameti hak eder. Kadın, her türlü değerli niteliğinin ötesinde, öncelikle insan olma vasfıyla doğuştan getirdiği en temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Peygamber Efendimiz can, mal ve onur dokunulmazlığının bu hakların başında geldiğini haber verir. Kadına yönelik şiddet, fiziksel, duygusal ve ekonomik boyutlarıyla söz konusu dokunulmazlıkları ihlal eden büyük bir insanlık suçudur.
Kız çocuklarını rahmet vesilesi olarak zikreden, kadınların eğitimine ayrı bir önem atfeden, “cennetin annelerin ayağı altında olduğunu” ifade eden Sevgili Peygamberimiz, cahiliye zihniyetinin kadına yönelik şiddet içeren bütün olumsuz inanış ve davranışlarını reddetmiştir. Onun öğretisinde kadın, varlığı ve birikimiyle toplumu eğiten, geliştiren, güçlendiren ve şekillendiren saygın bir ferttir. Dolayısıyla kadına karşı hoyrat, acımasız, insafsız ve merhametsiz bir tutumun, kendisine İslam’ın temel referanslarından dayanak bulması imkansızdır.
Bugün insanlık ailesi olarak kadın sorunları konusunda bulunduğumuz nokta tefekküre muhtaçtır. Farklı boyutlarda hak ihlallerinin, şiddet ve baskının gölgesi maalesef kadınlarımızın üzerinde dolaşmakta, cehaletin bedelini kadınlarımız ödemektedir. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle yapılacak etkinliklerin, bu sağlıksız gidişatı engellemesini, bilinç, sağduyu ve itidal oluşumuna katkı sunmasını gönülden diliyorum. Unutulmamalıdır ki, ailenin sağlık ve mutluluğu, toplumun huzur ve güveni ancak kadınlarımızın saygı, sevgi ve adalet görmesiyle mümkündür.
Prof. Dr. Ali Erbaş
Diyanet İşleri Başkanı