Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kadir Gecesi münasebetiyle yayınladığı mesajda, “Milletimizin ve İslam âleminin Kadir Gecesi’ni tebrik ediyor, Yüce Mevla’mızdan, bu gecede yapılan dua ve yakarışların, İslam âleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını niyaz ediyorum” dedi.
Hayatımıza sayısız güzellikler katan rahmet, bereket ve arınma mevsimi Ramazan ayının son günlerini yaşarken bir Kadir gecesine daha kavuşmanın sevinci içerisindeyiz. 31 Mayıs Cuma gününü Cumartesi’ye bağlayan geceyi Kadir gecesi olarak hep beraber idrak ve ihya edeceğiz.
Bu geceyi diğer bütün zamanlardan üstün kılan en önemli özellik; “Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifa ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi” (Yûnus, 10/57) ayetiyle âleme tanıtılan, 14 asırdan beri insanlığın ufkunu aydınlatan hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in bu gece nazil olmaya başlamasıdır. Zira o Kitap, bizi birbirimize yaklaştıracak, kardeş kılacak, hayatı güzelleştirecek, sorunların çözümüne ışık tutacak, umutla geleceği inşa edecek en büyük değer ve en önemli hazine olarak Rabbimizin insanlığa son vahyidir.
Yüce Kitabımızda “bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir gecesi, Kur’an’ın getirdiği tevhit, adalet, merhamet, sevgi gibi insanı ve toplumu yücelten değerlerle buluşarak huzurlu ve onurlu bir hayata kavuşmayı ifade etmektedir. Bu gece bizlere, yeryüzüne Rahman’ın merhametinin en büyük nişanesi olarak indirilen Kur’an’ın, insana verilen en büyük imkân zamanın, iman ile yüklenilen emanetin, bahşedilen nimetlerin, aziz vatanımızın, kardeşliğimizin değerini ve kıymetini bildirmektedir. Bu manada, varlık gayesini gerçekleştirmek isteyen insan, kendisine sunulan ikram ve lütufların kıymet ve değerini anladığı oranda kendi kadrini ve değerini de yükseltecektir.
Rabbimizin engin rahmetiyle umut, bağışlanma ve huzur kapılarının açıldığı Kadir gecesi, derin bir tefekkür ve samimi bir muhasebe ile bizi değerli kılan inanç ve ahlakı yeniden kuşanma zamanıdır. Gafletle geçen yıllarımızın affı ve günahlarla kirlenen kalplerimizin arınması için bizlere verilen eşsiz bir fırsat olan bu gece, kıymetini bilmeden tükettiğimiz ömür için tövbe imkânıdır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bu mübarek gece ile ilgili olarak; “Kim inanarak ve sevabını Yüce Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya ederse onun geçmiş günahları bağışlanır” (Buhari, İman, 26) buyurmuş ve bu gece; “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet” (İbn Mace, Dua, 5) şeklinde dua etmemizi tavsiye etmiştir.
Bu itibarla, Kadir gecesini kapsamlı bir tefekküre vesile kılarak bütün hayatımızı, Kur’an ve sünnet ölçüsüyle gözden geçirelim. Rabbimizle, kendimizle, çevremizle, bütün varlık ve kâinat ile ilişkimizi tevhit, kulluk, adalet, merhamet, sorumluluk ve güzel ahlak üzere muhasebeye tabi tutalım. Allah’ın rahmetinin yeryüzünü kuşattığı bu esenlik gecesinde bütün hata ve günahlarımıza tevbe ederek bir daha aynı yanlışlara yaklaşmamak azmi ve bilinciyle af dileyelim. İçten ve samimi dualarımıza bütün insanlığı dâhil ederek kin, haset, nefret, korku, ümitsizlik ve ötekileştirmenin olmadığı; güven, sevgi, saygı, kardeşlik ve dayanışmanın hâkim olduğu bir hayatın ve dünyanın inşası için çalışma azmimizi yenileyelim. Bunu başarabildiğimizde, kalbimizde dargınlık, kırgınlık kin ve nefret yerine sevgi, dostluk ve kardeşlik hâkim olacak; ellerimiz, yetimlere, kimsesizlere, fakir ve muhtaçlara yardım için buluşacak, Allah’ın yardımı ve rahmetiyle yeryüzü esenlik olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin ve İslam âleminin Kadir Gecesi’ni tebrik ediyor, yüce Mevla’mızdan, tuttuğumuz oruçları ve yaptığımız tüm ibadetlerimizi kabul buyurmasını, bu gecede yapılan dua ve yakarışların, İslam âleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını niyaz ediyorum.
Prof. Dr. Ali Erbaş
Diyanet İşleri Başkanı