28 Şubat 2025 Cuma

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Konya’da hutbe irad etti

 

  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Konya’da hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Konya’da hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Konya’da hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Konya’da hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Konya’da hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Konya’da hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Konya’da hutbe irad etti
  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Konya’da hutbe irad etti

 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Konya Selçuk Üniversitesi Kampüs Merkez Camii’nde hutbe irad etti ve ardından Cuma namazı kıldırdı

Muhterem Müslümanlar!

Müjdeler olsun cümlemize, şükürler olsun Rabbimize. Ramazan-ı şerifin hilali bir kez daha doğacak üzerimize. Bu akşam kılacağımız ilk teravih namazıyla karşılayacağız inşallah rahmet ve mağfiret mevsimini. Teravih ki, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in kıldığı, kıldırdığı ve ümmetinin kılmasını istediği, sahabe-i kiramdan beri günümüzdeki şekliyle kılınagelen sünnet bir namazdır. Teravih; yorulan ruhlarımızı dinlendiren, daralan gönüllerimizi ferahlatan, günahlarımızın affına vesile olan müstesna bir ibadettir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Kim, inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek teravih namazını kılarsa geçmiş günahları bağışlanır.” Ne güzel bir müjde. Cenab-ı Hak hepimizi bu müjdeden istifade eden kullarından eylesin.

Kardeşlerim!

Bu gece, Ramazanın bereketi olan sahura kalkacağız inşallah. Sahur vakti, teheccüd namazının vaktidir. Dua ve niyaz, tövbe ve istiğfar vaktidir. Sahura kalkmak, mahlûkatın uyanışına şahitlik etmektir. Uykuyu terk edip, gafleti bir kenara bırakıp, Rabbimizin maddi ve manevi ikramıyla dirilmektir.

Efendimiz (s.a.s) sahurun önemini “Sahur yapınız, çünkü sahurda bereket vardır.” İfadesiyle bütün ümmetine öğretmiştir, anlatmıştır. Bir yudum suyla bile olsa sahur yapmamızı istemiş, sahura kalkanlara Allah’ın merhamet edeceğini, meleklerin ise hayır duada bulunacağını müjdelemiştir.

Aziz Müslümanlar!

Ramazan, oruç ayıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Mübarek Ramazan ayı geldi. Yüce Allah bu ayda oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır” buyurmaktadır. Mukim, akıllı ve büluğ çağına ermiş, hastalık ve yolculuk gibi dinen geçerli bir mazereti bulunmayan her Müslümanın Ramazan ayında oruç tutması farzdır. Rükünlerine, şartlarına ve adaplarına riayet edilerek tutulan oruç, irademizi güçlendirir, gönlümüzü bencillik ve tamahkârlıktan kurtarır. Elimizi haramdan, dilimizi gıybet ve yalandan, ibadetlerimizi riyadan, kalbimizi günahlardan arındırır. Bizleri cehennemden uzaklaştırıp cennete yaklaştırır.

Efendimiz (s.a.s.) “Oruç kalkandır” buyurmaktadır. Yani nasıl ki cephede düşmanın oklarına düşmanın mızrağına karşı Müslüman asker kalkanıyla kendisini nasıl korursa işte ramazan ayındaki oruç da kötülüklere, şerlere karşı mümini koruyan bir kalkan gibidir. İnşallah bu iyilik ayı, bereket ayı ramazan ayında oruçlarımızla, hayır hasenatımızla, mukabelelerimizle, tilavetlerimizle, nafile ibadetlerimizle, teravihimizle orucu, ramazan ayını her mümin kendisi için bir kalkan yapar, kötülüklerden, şerlerden korunur.

Aziz Kardeşlerim!

Ramazan, aynı zamanda Kur’an ayıdır. Yüce Rabbimiz, “Ramazan; insanlar için bir hidayet rehberi, hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır” buyurmaktadır. O halde,  Ramazanı on bir ayın sultanı kılan Kur’an-ı Kerim’i bol bol okuyalım. Okuması bilmeyenler öğrensin, bu bir fırsattır. Ramazan ayı Kur’an’ı öğrenme ayı olarak değerlendirelim. Okumasını bilenler olarak okuyalım. Manası üzerinde düşünelim, onun hükümlerini hayatımıza aktarmanın daha çok gayretinde olalım. Çocuklarımıza Kur’an’ı, orucu, namazı, camiyi sevdirelim. Muhabbet ve merhamet mekanı camilerimize gelen çocuklarımızı incitmeyelim. Onlara sahip çıkalım, yanımıza alalım. Birlikte rüku, secde edelim. Bu vesileyle rüku, secde nasıl yapılır, namaz nasıl kılınır öğrenmiş olsunlar. Onları, çocuklarımızı güler yüz ve tatlı dille cemaatimiz arasına alarak namazın sükûnetle kılınabilmesini sağlayalım. Ramazan ayının rahmet ve bereketinden, neşe ve coşkusundan onları mahrum bırakmayalım. Allah Resulü Efendimizin bir hadis-i şerifinde, “Kıyamet günü, o gün, mahşer günü hiçbir gölgenin bulunmadığı bir anda Allah’ın arşının gölgesi altında gölgelenecek insanlardan birisi de neşeyi, huzuru camilerde bulan, tadan gençlerdir” buyuruyor. İşte bugünün çocukları, yarının gençleri olacak. Onlar neşeyi, huzuru camilerde tadarak büyüsünler ve Allah Resulü Efendimizin bu güzel müjdesine nail olsunlar.

Aziz Kardeşlerim!

Ramazan; Rabbimize, kendimize, ailemize, çevremize ve insanlara karşı sorumluluklarımızı bir kez daha gözden geçirme ayıdır. Öyleyse gönlümüzü, evimizi, yuvamızı, işyerimizi, sokağımızı, köyümüzü, ilçemizi, beldemizi, şehrimizi Ramazan ayına hazırlayalım. Yemeden içmeye, giyimden kuşama, alışverişten tüketime, aileden komşuluk ilişkilerine kadar hayatımızın her anına ve alanına İslam’ın emir ve yasaklarını aktarmaya gayret edelim. Dinimizde ve medeniyetimizde yeri olmayan, Ramazanın ruhuna uygun düşmeyen eğlencelerle vaktimizi heba etmeyelim. İbadetlerimizi vaktinde eda etmeye özen gösterelim; zamanımızı ibadet vakitlerine göre ayarlayalım. Lüks ve israfın sergilendiği, ihtiyaç sahiplerinin unutulduğu iftar sofraları değil, fakir fukaranın, garip gurabanın iftar sofralarında bulunmaya gayret edelim. Mazluma, yoksula, kimsesize, yetim ve öksüze kol kanat gerelim, iftar sofralarımızı muhtaçlarla paylaşalım. Orucu bahane ederek evde, işyerinde ve trafikte gönül kırmayalım, huzursuzluk çıkartmayalım. Fırsatçılık yaparak fahiş fiyatlarla insanları mağdur etmeyelim. Bu tür davranışlarda bulunan, insanları mağdur eden şahısları uyaralım. Müslümanlara zulmedenlere destek verenlerin ürünleriyle sofralarımızı donatmayalım.

Zalim işgalcilerin destekçilerine destek olmayalım. Filistin’deki, Gazze’deki kardeşlerimizi unutmayalım. Dünyanın neresinde olursa olsun mazlum, mağdur kardeşlerimizin yardımlarımızla, desteklerimizle ve dualarımızla yanında olalım.

Bu vesileyle idrak edeceğimiz Ramazan-ı şerifin; başta aziz milletimiz olmak üzere âlem-i İslam ve tüm insanlık için hayırlı olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.