Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Başkanlığın 10 senedir Suriye’nin kuzeyinde çok büyük işler yaptığını belirterek, “Şimdi bunu Halep, Humus, Hama, Şam bütün Suriye içlerine doğru bu desteği yaygınlaştırmaya gayret edeceğiz.” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, devrik Esad rejiminin 1982 yılında Hama katliamı sırasında sivilleri bombalamayı reddeden ve Sednaya Hapishanesi’nde 43 yıl hapis yatan Suriyeli pilot Rağid El Tatari’yi kabul etti.
Tatari’nin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Erbaş, “Kendisinin halkını korumak ve öldürmemek için yani 43 sene boyunca hapsi göze alması, hatta eğer bu devrim olmamış olsaydı belki de hiç çıkamayacak, orada vefat edecekti. Bunu göze alarak bu fedakarlığı yapmış olmasından dolayı bizim verdiğimiz iyilik ödülü bu noktada az bile kalır.” dedi.
Başkan Erbaş, “Bundan sonraki süreçte Suriye’ye, çok güzel bir barış, kardeşlik, dayanışma ortamı birlikte yaşama; farklı düşünce, mezhep ve etnik kökenlerden insanların barış içerisinde, birlikte yaşama tecrübesini dünyaya en güzel bir şekilde gösterecek bir ortam en kısa zamanda nasip olur.” değerlendirmesinde bulundu.
“5 milyon insanın yaşadığı yerde çok büyük işler yaptık”
Suriye’de en kısa zamanda istikrarın oluşması için Türkiye’nin bütün kurumlarının her türlü desteği verme noktasında büyük bir gayret ve kararlılığın içerisinde olduğunu belirten Başkan Erbaş, “Biz 10 senedir Suriye’nin kuzeyinde yani bizim sınırımızdaki yaklaşık 5 milyon insanın yaşadığı yerde çok büyük işler yaptık. Yani hem insani yardım hem eğitim desteği hem inşaat ile orada kalan insanların ikamet edebilecekleri mekanlar oluşturma noktasında Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 10 senedir çok büyük destekler vermeye gayret ettik. Şimdi bunu Halep, Humus, Hama, Şam bütün Suriye içlerine doğru bu desteği yaygınlaştırmaya gayret edeceğiz.” diye konuştu.
Tatari: “Türkiye’nin istikrarı devam eden bir ülke olarak kalmasını istiyoruz”
Rağid El Tatari ise tüm dünyanın unuttuğu bir zamanda Türkiye’nin Suriye’yi unutmamasının Suriye halkı için çok büyük bir olay olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye gibi istikrara sahip bir ülkeden destek bekliyoruz. Aynı şekilde Türkiye’nin de istikrarı devam eden bir ülke olarak kalmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Halkımızdan kimseyi vurmama kararı aldık”
43 sene önce pilotlara Hama’da katliam yapılması emri verilmesine karşın pilotlar arasında gizli bir karar aldıklarını aktaran Tatari, bu karar doğrultusunda halkından kimseyi vurmayacaklarını ve uçaklarla Ürdün’e kaçmayı planladıklarını kaydetti.
“Bütün işkence çeşitlerini uyguladılar”
Tatari, hapishanede ilk 20 yıl çok işkence gördüğünü dile getirerek, “Beni grup kurmakla tehdit ettiler. Sizlerin duyduğu bütün işkence çeşitlerini bizlere uyguladılar. Hapishanedeki mahkumlar sizlere ne işkenceler gördüğünü anlatır ama o yaşadıkları duyguları size aktaramaz. Bizler orada ölümden korkmuyorduk, onların karşısında zayıf düşmekten korkuyorduk. Eğer kişinin kendini öldürmesi haram olmasaydı orada çok kişi kendi canına kıyacaktı.” dedi.
Suriye halkı olarak Türkiye’nin güçlü kalması için çok dua ettiklerini ifade eden Tatari, Suriye’nin yeniden istikrara kavuşması için Türkiye’den beklentilerinin yüksek olduğunu söyledi.
“20 bin dolar karşılığında bir kez oğlumu gösterdiler”
Tatari, hapishanedeyken oğlunu doğduğundan beri hiç görmediğini, ancak 1997 yılında oğlu 16 yaşındayken 20 bin dolar karşılığında bir kereye mahsus görmesine izin verdiklerini dile getirdi.
Kabulde, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Burhan İşliyen ile Kadir Dinç de hazır bulundu.