Paylaş Facebook Facebook Facebook

“İman, Allah ile aramızdaki benlik kaynaklı mesafeleri azaltan hususi bir tecrübedir”

 

  • “İman, Allah ile aramızdaki benlik kaynaklı mesafeleri azaltan hususi bir tecrübedir”
  • “İman, Allah ile aramızdaki benlik kaynaklı mesafeleri azaltan hususi bir tecrübedir”
  • “İman, Allah ile aramızdaki benlik kaynaklı mesafeleri azaltan hususi bir tecrübedir”
  • “İman, Allah ile aramızdaki benlik kaynaklı mesafeleri azaltan hususi bir tecrübedir”
  • “İman, Allah ile aramızdaki benlik kaynaklı mesafeleri azaltan hususi bir tecrübedir”
  • “İman, Allah ile aramızdaki benlik kaynaklı mesafeleri azaltan hususi bir tecrübedir”

 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, “İman, Allah ile aramızdaki benlik kaynaklı mesafeleri azaltan hususi bir tecrübedir. Her birimiz, imanımız nispetinde O’nun huzuruna ereriz. Allah’ın bize imanı nasip etmesi, üzerimizdeki en büyük lütfudur.” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, Konya’da düzenlenen Hazreti Mevlana'nın 752. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri’ne katıldı.

“Huzuru aradığımız nispette insanlığımızı bulmaktayız”

Mevlana Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen törende konuşan Başkan Arpaguş, Hz. Mevlana’nın; “Eğer can menzilini aramaktaysan, sen cansın. Bir lokma ekmek aramaktaysan ekmeksin. Şu inceliği idrak edersen eğer işin hakikatini de bilirsin. Her neyi aramaktaysan, sen osun.” sözlerini hatırlatarak, “Aradığımız ne ise ona göre değerlendiriliriz. Bizler huzurun peşindeyiz ve huzuru aradığımız nispette insanlığımızı bulmaktayız. Hak huzurunda hazır olarak maksadımıza ermekteyiz. Hakk’ın huzurunda olmak, O’nun zikriyle mamur kılınmış bir kalp taşımak demektir.” dedi.

“Kişi, dostunun tavrı ve adeti üzeredir”

Başkan Arpaguş, “İnsanlığın özünde, birlikte bulunuş vardır. Biz, birbirimizle huzur buluruz. Bu asli özelliğimiz dolayısıyla yanında bulunduğumuz kimsenin rengine boyanır, ondan hal alırız. Nitekim el-mer’u alâ dîni halîlihî yani ‘Kişi, dostunun dini yani tavrı ve âdeti üzeredir.’ denilmiştir. Yakın çevremiz, ailemiz ve akrabalarımız, dostlarımız ve derece derece tüm muhataplarımız bizden hâl alırlar ve bize hâl verirler.” diye konuştu.

Zikir ve ibadetle mamur olmuş bir kalbe yakınlığın, insanın tüm dünya ve ahiret halleri için bir hayır vesilesi olduğunu dile getiren Başkan Arpaguş, şu ifadelere yer verdi:

“Çünkü başkalarında dağınık olan, onlarda toplanır. Salih kullar, bütün nitelikleri ve yetenekleriyle varlıktaki zikre katıldıkları için, muhataplarının niteliklerini de hayra ileten bir ilahi ikramla nasiplidirler. Hz. Mevlana, halinde ve sözünde bu ikramın aleme neşrolduğu bir huzur ehlidir. Onun kalbine gelenle bizim kalplerimizin halleri arasında varlık bağı söz konusudur. İnsan, ünsiyet üzere bir varlık olması ve zikir yoluyla bunu idrak ederek tevhide ulaşması dolayısıyla mükerremdir.”

“Kalbin hallerini tanıdıkça zikrin hakikatine eriyoruz”

Başkan Arpaguş, “Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı zikretmekle huzur bulur.” ayet-i kerimesine dikkati çekerek, “Kalbin hallerini tanıdıkça zikrin hakikatine eriyoruz. Hz. Mevlana kalbin hallerini tanıtan bir mürşid-i kamil’dir. O, insanın Allah’a yolculuk safhalarına ayna tutan bir rehber olarak düşüncemize, kalbimize yön verir. Onu okudukça ve sözlerindeki derinliğe kendimizi açtıkça hayata dair bir irfanla donatılırız. Hz. Mevlana ile zuhur eden bu irfan, onun tüm insanlık hallerini vahdet noktasında toplayabilmesinde ve muhataplarına tevhidi öğretmesinde yatar.” şeklinde konuştu.

“Allah’ın bize imanı nasip etmesi, üzerimizdeki en büyük lütfudur”

Başkan Arpaguş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Arifler, bir nesneye sahip olmakla ve bir iltifata mazhar olmakla yaşanan tatmin duygusunu gaflet alameti saydılar. Aklını gündelik çıkarlarla sınırlayarak işleten herkesin, bir noktadan sonra benliği yüzünden Allah ile arasına mesafe koyacağına işaret ettiler. İman, Allah ile aramızdaki benlik kaynaklı mesafeleri azaltan hususi bir tecrübedir. Her birimiz, imanımız nispetinde O’nun huzuruna ereriz. Allah’ın bize imanı nasip etmesi, üzerimizdeki en büyük lütfudur. Dünya yolculuğumuzu Allah’ın ayetlerini görerek sürdürdüğümüzde, huzur hem bir hal hem de bir hakikat olarak açığa çıkar. Rahata kavuştuğumuz her yerde Allah’ı murakabe etmeliyiz. O’nsuz bir itmi’nan asla sürekli olamaz.”

Başkan Arpaguş, konuşmasını Hz. Mevlana’nın şu dua beyitlerini söyleyerek tamamladı:

“İlahi! Ey ihsanı kullarının hacetini hasıl eden Rabbim! Sen dururken başkasını yad etmek ve ondan medet ummak reva değildir. Ya Rab! Bize bu kadar irşad ve hidayet ihsin etmişsin. Bu ana gelinceye kadar bizim birçok kusurumuzu örtmüş ve gizlemişsin. Benim ruhumda bir ilim katresi vardır. İlahi! Onu heva rüzgarıyla beden toprağından muhafaza buyur!”

Program, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu ile sanatçı Ahmet Özhan'ın tasavvuf müziği konseriyle sürdü. Sonrasında Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu tarafından Sema Ayin-i Şerifi icra edildi.

Programa, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katıldı.

Başkan Arpaguş, bir dizi ziyarette bulundu

Başkan Arpaguş, ayrıca Konya’da valiliği de ziyaret etti. Valiliğe gelişinde Vali İbrahim Akın tarafından karşılanan Başkan Arpaguş, valilik şeref defterini imzaladı.

Büyükşehir Belediyesi ile il müftülüğünü ziyaret etti

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ı da ziyaret eden Başkan Arpaguş, daha sonra il müftülüğüne de ziyarette bulunarak, İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge tarafından çalışmalar hakkında bilgi aldı.